Afyon Postası canlı yayınında Gazeteci Nail Azbay’ın konuğu olan ATSO Başkanı Hüsnü Serteser, özetle şunları söyledi:  

“PANDEMİDE DOĞAL TAŞ SEKTÖRÜNDE MEVCUT İHRACAT KORUNDU”

Her sektörün kendine göre sıkıntıları mevcut. Biliyorsunuz ağır bir pandemi döneminden çıktık. Bazı sektörler ciddi yara aldılar. Tüm Dünya’da ve Türkiye’de de olduğu gibi bazı sektörlerde avantajlı duruma geçtiler. İşin açıkçası bu avantajı yaşayan sektörler bizde pek çok fazla değil. Bilhassa doğal taş sektöründe çok zarar gördüler fakat yine de ihracatlar devam etti. Mesela diğer sektörlere göre doğal taş sektöründe ihracat düşüşü çok olmadı. Mevcut ihracat korundu. Bunun yanı sıra mamul satış fabrikalarımızda fazlalaştı. Mesela eskiden doğal taş ocağı olmayan mermer sanayicilerimizde sadece fabrikası varsa hani ne ondurur ne öldürür derlerdi. Çok ciddi bir ocağa göre para kazanamazdınız. Mutlaka ocak olması lazım derlerdi. Fakat bu Çin’in kapanmasıyla birlikte bilhassa blok ihracatı ciddi miktarda düştü. Ama fabrikalar çok çalıştı mamul ihracatı arttı. Bu da sektöre iyi yansıdı. 

“KAMU MÜTEAHHİTLERİNE POZİTİF AYRIMCILIK YAPILMASINDA FAYDA VAR”

Fiyat farkı olmayan işleri alan kamu müteahhitleri, tabi ki fiyatların ciddi artmasıyla yani inşaat maliyetlerinin ciddi artmasıyla bilhassa işin çok daha azını yapanlar yüzde 50’den azını yapanlar bu fiyat artışlarından dolayı ciddi etkilendiler. Bu noktada hükümetimiz belirli fiyat farkları önerdi. Fakat neticede onlarla yapabilecekleri bir durum yok. Bu sadece Afyon’da değil bütün Türkiye genelinde bir sorundu. Ama sonunda bir tasfiye hakkı çıkarılması kararı çıktı. B katsayısının da biraz düşük kaldığı için 2’den aşağı olmamasını istedik. Bu bakımlardan kamu müteahhitlerinin ciddi sıkıntıları var. Katsayı olsun, tasfiye hakkının verilmiş olması çok önemli bu konuda. Hazine ve Maliye bakanımıza da teşekkür ediyoruz. Tabi bunlar ciddi artışlardan meydana geldi. Bir demirin fiyatı, betonun fiyatı muazzam miktarda arttı. Ben de inşaat sektörünün içinde olduğum için maliyetlerin ne kadar arttığını biliyoruz. Dolayısıyla kamu müteahhitlerine pozitif bir ayrımcılık yapılmasında büyük fayda görüyorum.

“ŞEKER SEKTÖRÜNDE İMALATÇILARI MEMNUN EDİCİ BİR ÇÖZÜM BULUNMALI”

Bir Türk-Şeker piyasaya şeker sağlıyor bir de özelleştirilmiş olan kendisi üretim yapan büyük firmalar sağlıyor. Türk-Şeker direkt şekerleme imalatçısına değil de paketleme yapan imalatçılara şeker veriyor ve bunu daha düşük fiyattan veriyor. Gerçi son dönem de onun fiyatları da yükseldi ama aradaki makas özel sektörle çok fazla. 50 kiloluk çuval toz şeker 800 TL civarlarında satılırken, Türk-Şeker’de 350 TL bandından satılıyor. Biz de şunu istemiştik sayın milletvekillerimize de söyledik. Onlar da sağ olsun çok ilgilendiler Tarım Bakanlığı ile konuştular. Hatta Bakanlıkta bir çalışma olduğunu onunda Cumhurbaşkanımıza iletileceğini onunda Türk-Şeker’in imalatçılara da belirli miktarlarda belirli fiyat kademelerinden şeker vereceği konusunda çalışmalar yapılıyor. Fakat üretimlerine göre verileceği söylendi. Neticede halen daha sektördeki bu sıkıntılar devam ediyor. Şeker bulunuyor ama yüksek fiyatlardan bulunuyor. Buna daha kesin ve bütün imalatçıları memnun edici bir çözümün bulunması gerektiğine inanıyorum.

“OSB’LERİMİZE TÜRKİYE GENELİNDEN YATIRIMCILAR GELİYOR”

Organize Sanayi Bölgeleri konusunda Sayın Valimiz Gökmen Çiçek 9 tane OSB’ye Vali Yardımcımız Nurullah Kaya Bey’i görevlendirdi. Geçtiğimiz günlerde ikinci 9 OSB müdürlerimizle ikinci toplantımızı da yaptık. Parsel sayılarındaki talepte ciddi artışlar var. Biliyorsunuz ben 2. OSB’nin de Yönetim Kurulu Başkanıyım. Orada da ciddi miktarda talep var. Yaklaşık 1 milyon 600 bin metrekare 72 parselden oluşan sanayi parselimiz var. 6 milyon metrekare talep geldi. Biz hızla Sayın Valimiz, Milletvekillerimiz bunun hızla bir an önce işlerliğini kazandırmaya çalışıyoruz. Bu noktada hızlı bir yol kat ettik. Çünkü birçok bürokratik işlemleri de oluyor. Bu sene içerisinde ön tahsislerini yapmaya gayret edeceğiz. Bazı kriterler var, hem Yeşil OSB kriterleri var hem de katma değerli ürünlerin üretimini dikkat edeceğiz. OSB’ler ile birlikte istihdamın artması için ciddi çalışmalar yapıyoruz. OSB’lerimizle biz Türkiye’nin yüzde 3’üne sahibiz. Afyonkarahisar’da 9 tane OSB var. Yıllar içerisinde bazıları çok atıl durumda kalmış. Ama şimdi tek bir elden buraya gelen tüm yatırımları biraz önce bahsettiğim organizasyonla diyelim burada yer yok, yer olan OSB’lerimize ilçelerimize yönlendirmeye çalışıyoruz. Doğalgaz gerekliyse doğalgaz olan OSB’ye yönlendiriyoruz. Bazı OSB’lerimiz ciddi miktarda doldu. Mesela İscehisar üçüncü genişlemeyi yapacak. Aynı şekilde Emirdağ üçüncü genişlemeyi yapacak. Bunlar önemli talep alan OSB’lerimiz. 

6. BÖLGE OSB’YE NE GİBİ TEŞVİK VAR?

Hizmet sektöründe zaten istihdamlarımız devam ediyor. Ayrıca OSB kanallarıyla sanayi sektöründe de istihdamlarımız devam ediyor. OSB’lere sadece Afyon’dan değil, Türkiye genelinden de yatırımcılar geliyor. Bölgesel teşvik sıralamasında eskiden illerde teşvik sıralaması vardı. Bizim ilimiz 4. Bölge idi halen öyle. Merkez OSB’miz 5. Bölge. Son çıkan teşvik sistemine göre artık ilçelere de gelişmişlik durumuna göre bölgesel teşvik numarası verildi. 6 tane ilçemiz 5. Bölge durumunda. Türkiye’nin Ankara’nın kuzeyinden güneyine bir çizgi çektiğimizde batısında 5. Bölge ne il var ne ilçe var. 5. Bölge olunca OSB’si 6. Bölge oluyor. Yani bizim Sinanpaşa OSB’miz ve Merkez OSB’miz Hakkari’de ne teşvik alıyorsa  hemen hemen çok az farklarla burada aynı desteği alıyor. Dolayısıyla burada en önemli desteklerden bir tanesi, ‘sigorta iş veren primi payı’. Bir bölge farkında dahi bizim merkez OSB’de sigorta iş veren primi desteğinde 7 yıl ödüyor. 7 yıl devlet sen ne kadar işçi çalıştırdın onun iş veren primini ödüyor. Ama bir şartı var, yaptığın yatırımın yüzde 35’ine kadar ödüyor. Gelelim bizim 6. Bölgemize. 10 milyon TL’lik yatırımda sigorta iş veren prim desteğini devlet 10 yıl ödüyor ama sınırı yok. Yani 10 milyon TL’lik yatırım yaptığınız zaman 20 milyonluk destek dahi olsa devlet onu ödüyor. Eğer çok işçi çalıştırıyorsan yatırımında yüksek ise buradaki destek fazla oluyor.

“ATSO SEÇİMLERİNE TEKRAR ADAY OLMAYI DÜŞÜNÜYORUZ”

ATSO seçimleri kanun gereği Ekim-Kasım aylarında yapılacak. Bizim üçüncü dönemimiz biliyorsunuz. Her dönemimizde bir projeye söz verdik. Allah’a şükür o projeleri de alnımızın akıyla gerçekleştirdik. İlk dönemimizde şuanda oturduğumuz hizmet binasının yapılması vardı onu hayata geçirdik. İkinci dönemde eski hizmet binamızın yıkılıp yeniden yapılarak gelirinin daha iyi hale getirilmesini amaçladık. ATSO’ya hem maddi hem manevi manada katkısını artırdık. Üçüncü dönemimizde Mermer Fuarı ile ilgili bir çalışmamız olacaktı pandemi şartları izin vermedi. Netice de işimizi yarım bırakmak istemiyoruz. Üyelerimizin takdiri, tekrar bize bu teveccühü gösterirlerse şuan içerisinde tekrar aday olmayı düşünüyoruz.

“SİYASETE GİRMEK GİBİ BİR DÜŞÜNCEM YOK”

İnanın daha önce siyasete girme düşüncem hiç olmadı. Ben bu düşüncemi daha önce de açıkladım. Şu anda bulunduğumuz yer Afyon’un ekonomisine hizmet etme noktası. Benim ne ailemin ne kendimin bu konuda hiç isteği olmadı. Ben burada hizmet etmekten gayet mutluyum. Yapılacak işleri devam ettirmeye çalışacağım. >>Afyon Postası’nın Haberi.