Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Afyonkarahisar Şube Başkanı Ender Karaaslan, 20 Mart 2025 tarihinde yaptığı yazılı basın açıklamasıyla ülke gündemine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Karaaslan, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına ve Türkiye'deki genel siyasi atmosfere yönelik ağır eleştiriler yöneltti. "Ülke olarak çok karanlık bir süreçten geçiyoruz" diyerek sözlerine başlayan Karaaslan, demokrasiden, hukuktan ve adaletten yana olan tüm kesimlere yönelik baskıların arttığını vurguladı.

23 Nisan İhsaniye'de Coşkuyla Kutlandı: Dev Türk Bayrağı İlgi Odağı Oldu 23 Nisan İhsaniye'de Coşkuyla Kutlandı: Dev Türk Bayrağı İlgi Odağı Oldu

"Her Güne Yeni Bir Hukuksuzlukla Uyanıyoruz"

Karaaslan, 23 yıldır iktidarda olanların ülkeyi "her güne yeni bir hukuksuzlukla, yeni bir şafak baskını ile uyanır hale getirdiğini" ifade etti. Sokak röportajı yapan vatandaşlara kadar uzanan "saldırı furyasına" dikkat çeken Karaaslan, hukukun son kırıntılarının da ortadan kaldırılmaya çalışıldığını belirtti. Bu saldırıların son örneği olarak ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasını gösterdi.

İmamoğlu'nun Gözaltına Alınması ve İstanbul'da "OHAL" İddiası

İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'nün "hukuktan tamamen yoksun kararı" ile İmamoğlu'nun 35 yıl önce aldığı diplomasının iptal edildiğini ve ardından evine baskın yapılarak gözaltına alındığını aktaran Karaaslan, bu durumun "üçüncü dünya ülkelerinde bile görülmeyecek uygulamalar" olduğunu savundu. İmamoğlu ile birlikte CHP'li belediye başkanları ve bürokratların da dahil olduğu 105 kişi hakkında gözaltı kararı verildiğini belirten Karaaslan, İstanbul'da adeta "OHAL ilan edildiğini" iddia etti. "Ekrem İmamoğlu’nun evi onlarca TOMA ile çevrilmiş, ana yollar kapatılmıştır. İstanbul valiliği kentte eylemleri yasaklarken, sosyal medya erişimi sınırlanmıştır" sözleriyle durumu özetledi.

"İktidar Biat Edecek Kullar İstiyor"

Mevcut siyasi iktidarın 23 yıldır "iktidarımıza biat edecek kullar istiyoruz" fermanı buyurduğunu ve "makbul vatandaş rehberinde" herkese yeni fasıllar açtığını söyleyen Karaaslan, iktidarın "makbul vatandaş" tanımını çeşitli meslek grupları üzerinden örneklerle açıkladı. Gazeteciden, işçiye, sendikacıdan kadına kadar farklı kesimler için iktidarın beklentilerini sıralayan Karaaslan, itiraz eden herkesin "soruşturma, gözaltı, baskı ve tutuklamalarla susturulduğunu" vurguladı.

"Hedef Yoksulluğun, Adaletsizliğin Hüküm Sürdüğü Bir Ülke Yaratmak"

Karaaslan, mevcut iktidarın hedefinin "en başından beri yoksulluğun, adaletsizliğin, hukuksuzluğun hüküm sürdüğü, emeğin hakkının yok sayıldığı bir ülke yaratmak" olduğunu savundu. Bu amaçla "tek kişinin ağzından çıkan her sözün ferman kabul edildiği otoriter bir sistemin adım adım örüldüğünü" ve "uydurulmuş, çarpıtılmış belgelere, içi boş iddia NAMELERE dayalı bir hukuk garabeti düzeni" oluşturulduğunu belirtti.

"Zulmün Efendileri Milyonların Yan Yana Gelmesinden Korkuyor"

İmamoğlu operasyonunun gerekçesi olarak "kent uzlaşısının" gösterilmesinin, iktidarın "milyonların yarattıkları garabet düzene karşı yan yana gelmesinden korktuğunu" ortaya koyduğunu ifade eden Karaaslan, "Zulmün ve zorbalığın efendileri rolüne soyunanlar bugün en çok milyonların yarattıkları garabet düzene karşı yan yana gelmesinden korkmaktadır" dedi.

"Kurtuluş Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz" Çağrısı

Karaaslan, tüm toplumun içine itildiği "zifiri karanlıktan" çıkış yolunun, "siyasal iktidar eliyle yaratılan yoksulluk, adaletsizlik, hukuksuzluk düzenin dişlileri arasında ezilen milyonların omuza omuza vermesinden" geçtiğini vurguladı. "Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!" sloganıyla tüm mücadele dostlarını "bu karanlık tabloyu genel bir direniş hattıyla engellemeye" çağırdı.

Muhabir: Aslı Çiçek