2024-2025 eğitim-öğretim yılı yarın başlıyor. Ancak öğretmen açığı, ücretli öğretmenlerin iş güvencesi, yer değişikliği talepleri gibi birçok soruna çözüm üretilmesi gerekiyor.
Yeni Eğitim-Öğretim Yılında Sorunlar Çözülmeli
2024-2025 eğitim-öğretim yılı başladı, ancak eğitim sistemi ve eğitim çalışanlarının karşılaştığı sorunlar hâlâ çözüm bekliyor. Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Mustafa Arslan, yeni dönemin eğitimin temel sorunlarına çözüm üretilecek bir süreç olmasını umduklarını belirtti.
Öğretmen İstihdamındaki Dengesizlik Giderilmelidir
Öğretmen açığı ve bölgeler arası dengesiz öğretmen dağılımı, eğitim kalitesini olumsuz etkiliyor. İş güvencesi olmayan ücretli öğretmen istihdamı ve sözleşmeli öğretmenlik sistemi, öğretmenlerin iş motivasyonunu düşürüyor. Öğretmenlerin yer değişikliği taleplerinin karşılanamaması da ciddi bir sorun olarak öne çıkıyor.
20 Bin Öğretmen Ataması Bir An Önce Yapılmalıdır
MEB'in 20 bin öğretmen atama duyurusu hâlâ belirsizliğini koruyor. Eğitim yılının başlamasıyla birlikte, öğretmen açığı bulunan okullarda öğrencilerin mağdur olmaması için bu atamaların ivedilikle gerçekleştirilmesi talep ediliyor.
Kariyer Basamakları Sistemi Yeniden Düzenlenmelidir
Öğretmenlik Meslek Kanunu ile kariyer basamakları getirilmiş olsa da, sınav zorunluluğu öğretmenler arasında mağduriyet yaratıyor. Öğretmenlerin yalnızca hizmet süresine dayalı bir sistemle uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanı alabilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Zorunlu Hizmet Bölgelerinde Teşvikler Artırılmalıdır
Kalıcı öğretmen istihdamı sağlanamayan bölgelerde öğretmen açığı ciddi bir sorun olmaya devam ediyor. Zorunlu hizmet bölgelerinde çalışan öğretmenlere ek tazminat verilmesi, bu sorunun çözümü için önerilen yöntemlerden biri.
Şiddete Karşı Caydırıcı Önlemler Alınmalıdır
Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının artışı, eğitim-öğretim hizmetlerinin yürütülmesini olumsuz etkiliyor. Eğitim-Bir-Sen, bu konuda caydırıcı cezaların getirilmesi gerektiğini savunuyor.
Okul Kantinlerinde Boykot Ürünleri Satılmamalıdır
Mustafa Arslan, Gazze’de yaşanan insan hakları ihlallerine tepki olarak, İsrail menşeli ürünlerin okul kantinlerinde satılmaması gerektiğini ifade ediyor. Bu boykotun, yerli üreticiyi desteklemek açısından da önemli olduğuna dikkat çekiliyor.