Vietnam denildiğinde aklıma savaş sahneleri gelirdi hep. Sanırım sizlerin de zihninde aynı manzara vardır.

Çocukluktan itibaren izlediğimiz, Vietnam savaşını konu edinen filmlerin bu izlenime yol açtığı şüphesiz. Medyanın ve filmlerin, belleği inşa edici gücü işte…

Oysaki Vietnam, doğal güzellikleri, plajları, zengin mutfağı ve kültürel renkliliğiyle Güneydoğu Asya’nın en çekici ülkelerinden biri. Ülkeyi gördükten ve deneyimledikten sonra gözümde canlanan olumsuz manzara kayboldu.

1955'te Kuzey Vietnam ve Güney Vietnam olarak iki ayrı Cumhuriyete bölünmüş olan ülke, 1976'da Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti olarak tekrar birleşmiş.

Vietnam ile ilgili ilginç bilgilerden biri de, ülkedeki insanların %40’ının aynı soyada sahip olması. Nguyen soyadının bu kadar yaygın olmasının sebebi ise uzun yıllar boyunca ülkeyi yöneten Nguyen hanedanının zorlaması. Son aile hanedanı, ülkedeki insanların soyadlarını değiştirmeleri için çeşitli politikalar uygulamış.

Bu arada, gelişmekte olan ülkeler arasında bulunmasına rağmen %94’ü okuma-yazma bilen nüfusuyla Asya’nın en eğitimli halkları arasında geliyor. Okullarda zil sesi yerine halen geleneksel gonglar çalıyor.

Asya rotama dahil ettiğim Vietnam’a Singapur’dan geçtim. 3.5 saatlik bir uçak yolculuğundan sonra Hanoi’ye vardım.

Başkent Hanoi

Hanoi, Vietnam’ın başkenti ve en büyük ikinci şehri. 8 milyon nüfusa sahip Hanoi, Vietnam dilinde “akarsularla çevrili il” anlamına geliyor. Bu arada, Ankara’nın kardeş şehirlerinden biri.

Siyasal ve yönetimsel bir merkez olan Hanoi, aynı zamanda bir kültür (üniversite, müze, kitaplıklar, vb.) ve sanayi (dokuma, kauçuk, rafineriler vb.) merkezi. Kentte kalabalık bir Çinli topluluğu da yaşıyor.

Kuzey Vietnam’ın en popüler şehri olan Hanoi’de, modern şehir havasından ziyade geleneksel Vietnam kültürünün devam ettirildiği otantik bir kent havası hâkim. Ayrıca, Vietnam kültürünün en önemli simgelerinden olan dünyaca ünlü su kuklası tiyatrosu bu şehirde yer alıyor. Su kuklası, 1000 yıl öncesine kadar dayanıyor.

Vietnam denince akla gelen en belirgin geleneksel sembolün ise hasırdan yapılmış konik şeklindeki şapkalar olduğunu söyleyebiliriz. Bu şapkalara “Non La” deniliyor.

Şehirde motosiklet kullanımının çok fazla olması, en çok dikkatimi çeken şeylerden biriydi. 4 milyon civarında motosiklet varmış. O yüzden trafikte sürekli bir yoğunluk var. Motosikletten sonra en çok gördüğüm şey ise sokak satıcılarıydı. Hemen hemen her köşe başında ve kaldırımlarda görebiliyorsunuz.

Ho Chi Minh Mozolesi

Gezime ilk olarak Ho Chi Minh mozolesi ile başladım. Vietnam’ın bağımsızlık tarihinde ulusal lider olarak kabul edilen Ho Chi Minh adına yapılan mozole, Ba Dinh meydanında bulunuyor. Ho Chi Minh 1945 yılında bu meydanda bağımsızlığı ilan etmiş.

Fransız sömürgesine karşı ülkeyi bağımsızlığına kavuşturan Ho Chi Minh, aynı zamanda Time Dergisi tarafından hazırlanan bir listede 20. yüzyıla adını yazdırmış 20 lider arasında yer alıyor. 

Bizim için Atatürk ne kadar önemli ise Vietnamlılar için ülkelerinin kurtarıcısı Ho Chi Minh de o kadar önemli. Ho Chi Minh, Vietnamca’da "ışığa kavuşturan" anlamına geliyor ve halkı tarafından "Ho amca" olarak anılıyor.

Esasında Ho Chi Minh, yakılmasını ve küllerinin tüm Vietnam’a serpilmesini vasiyet etmiş. Ancak komünist parti liderleri bu vasiyeti yerine getirmek yerine liderlerini mumyalamayı ve bir anıt mezarda muhafaza etmeyi tercih etmişler.

Vietnam Askeri Tarih Müzesi ve Hoa Lo Hapishanesi

Vietnam savaşının izlerini görebilmek için gittiğim Vietnam Askeri Tarih Müzesi, 17 Temmuz 1956 yılında kurulmuş. Müzenin ön tarafında ise geniş bir silah koleksiyonu bulunuyor.

Müzede çok sayıda ABD ve Fransız yapımı silahın yanı sıra Çin ve Sovyet yapımı silahlar ve askeri ekipmanlar da sergileniyor.

Müzeden sonra gittiğim Hoa Lo hapishanesi ise, Fransa döneminde yapılan ve Vietnamlı siyasi mahkûmların tutuklu kaldığı yermiş. Daha sonra Kuzey Vietnam tarafından Vietnam savaşı sırasında Amerikan askerleri burada esir olarak tutulmuş. Hapishane şu anda müze olarak faaliyet gösteriyor.

Vietnam Güzel Sanatlar Müzesi

Vietnam‘ın ilk sanat müzesi olan Vietnam Güzel Sanatlar Müzesi, Vietnam tarihinden etkileyici sanat eserlerine ev sahipliği yapıyor. 

Müzede sergilenen eserler şehitlik, kahramanlık ve vatanseverlik temaları üzerine hazırlanmış.

Hoan Kiem Gölü

Hanoi’nin merkezinde yer alan ve büyüleyici güzelliğe sahip göl, halkın buluşma noktası adeta. 

Gölle ilgili bir efsane var. Efsaneye göre, Çin Hanedanı etkisi altında yaşamaya çalışan Vietnam halkı ayaklanıyor ama bir türlü başarı elde edemiyor. Sonunda bu gölden çıkan bir kaplumbağa, Kral Le Loi’ye kutsal kılıç armağan ediyor ve zaferler arka arkaya geliyor; sonunda da bağımsızlık elde ediliyor. Hanoi de başkent oluyor.

Bir Heykel Bir Diyalog

“Baktığın yer doğru ama görüyor musun emin değilim.”

Muhteşem Doğal Güzellik Ha Long Bay

Hanoi’ye gelecek olursanız muhakkak görmeniz gereken yerlerden biri Ha Long Bay. Şu ana kadar gezdiğim yerler içerisinde gördüğüm en nefes kesici doğa harikasıydı. Tekneyle, denizin ortasındaki yemyeşil adaların arasından süzülerek giderken, kendimi bir masal kitabının içindeymiş gibi hissettim.

Benzer bir hayranlığı ve şaşkınlığı, geçen eylül ayında gittiğim, Rize’de sis bulutu içerisinden giderek ulaştığımız Huser Yaylası’ndaki bulut denizi manzarası karşısında da yaşamıştım.

Ha Long Bay körfezine toplu taşıma ya da tur aracılığı ile gidilebilir. Hanoi'ye 175 km. uzaklıkta. Bana göre en güzeli turla gitmek. Sizi bulunduğunuz otelin önünden alıp dönüşte de aynı şekilde otelinize kadar bırakıyorlar. Vakti olanlar, körfezdeki teknelerde gecelik konaklama yapabilir.

Zamanım sınırlı olduğu için, günübirlik tur paketi satın alarak Vietnam'daki son günümü buraya ayırdım. Körfez, Vietnam’ın Quang eyaletinde yer alan Ha Long şehrinde bulunuyor. 

   

Körfezin oluşumu ile ilgili bir efsane anlatılıyor. Adını efsaneden Ha Long Bay, “ejderhanın denize indiği körfez” olarak biliniyor. Vietnam’ın kuruluş yıllarında dışarıdan gelen düşmanlara karşı savaş verilirken,  aniden ortaya bir anne ejderha ve yavruları çıkmış. Düşmanların üzerlerine ağızlarındaki zümrütleri atmışlar. Zaman içinde bu zümrütler taşlaşmış ve irili ufaklı adalar halini almış. 

Körfezde 2000 kadar irili ufaklı ada var. Adalar, 350 milyon yıldan bu yana değişim geçirerek bugünkü hallerini almışlar. 1994 yılında ise UNESCO Dünya Mirası Listesi ile korunma altına alınmış. Körfez, Kong Skull Island filminin çekildiği bir yer olmasından dolayı turistler tarafından büyük ilgi görüyor. Her yıl 6 milyondan fazla turisti ağırlıyor.

Adaların içerisinde çok sayıda mağara yer alıyor. Biz de tur grubu ile birlikte bu mağaralardan birkaç tanesini gezdik. Ayrıca, bazı kayaların iç kısımları boş ve buralarda küçük gölcükler oluşmuş. Dört tarafı kapalı bu alan içerisinde kano ile gezinti yapmak ve bu göz alıcı güzelliğin kalbinde yer almak harikaydı.

Hanoi’de Alışveriş

Şehirde hem yerel pazarlardan hem de alışveriş merkezlerinden alışveriş yapılabilir. Eski şehir bölgesinde, şehrin en ünlü pazarı Don Xuan Market var. Ayrıca, gece pazarları da meşhur.

Asya’daki ucuz iş gücünden dolayı Nike ve North Face gibi ünlü markaların fabrikaları da bu bölgede yer alıyor. O yüzden fiyatlar çok uygun. Ben de bu fırsatı değerlendirerek çok sayıda outdoor ürünlerden ve sırt çantalarından aldım. Ülkemizden ya da başka ülkelerden aldığınız bu tarz ürünlerin bazılarında “Made in Vietnam” yazısıyla karşılaşmanız mümkün.

Vietnam Mutfağı

Vietnam mutfağı, dünyanın en popüler mutfaklarından biri aslında. Yemekler daha çok sebze, meyve, ot, pirinç ve et ağırlıklı. Bu arada ülke, Hindistan ve Tayland’dan sonra dünyanın üçüncü büyük pirinç ihracatçısı. O yüzden çoğu yemekte ve tatlıda pirinç kullanılıyor.

Vietnam da Meksika gibi sokak lezzetleri yönünden zengin. Hemen her sokakta geleneksel yemekleri bulacağınız irili ufaklı yerler var.

Gittiğim yerlerde genellikle oradaki geleneksel yemekleri de tatmaya çalışırım. Burada tattığım yöresel lezzet ise Vietnam mutfağının en önemli yemeği ve vazgeçilmez sokak lezzeti olan “Pho Bo” oldu. Farklı malzemelerin bir araya gelmesiyle oluşuyor. Aynı zamanda ev yapımı yemeklerden biri. 

Kocaman bir kâse içerisinde geliyor. İçerisinde soya filizi, kuru soğan, yeşil soğan, kişniş, taze zencefil ve ince dilimlenmiş dana etleri bulunuyor. Gerçekten çok lezzetliydi. Üstelik de sağlıklı. Kaldığım süre boyunca her gün yedim.

Vietnam’a Ne Zaman Gidilir?

Vietnam, tropikal bir iklime sahip. Mayıs-ekim ayları arası yaz sezonu olarak geçiyor. Bu sezonda muson yağmurları ve nem daha sık görülebiliyor. Mayıs-eylül arasında güney musonları, ekim-nisan ayları arasında ise kuzey musonları etkili oluyor.

Ben, temmuz ayında gitmiştim. İlk güne sağanak yağmurla uyanmıştım. Hava konusunda genellikle şanslı olduğum için, yağmurun bir an önce bitmesini bekledim. Neyse ki öğlen olmadan yağmur dinmişti ve ben de hiç vakit geçirmeden gezmeye başlamıştım.

Ekim-nisan ayları arası, Vietnam’a gitmek için uygun bir dönem olabilir. Yaz sezonunda da gidilebilir ama sürekli yağan yağmurlara yakalanma riskini de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Orası da biraz şansa kalmış artık.

******************

Yeni yılın bu ilk yazısında sizlerle birlikte yine uzaklara giderek farklı bir coğrafyada dolaştık.

Umarım 2021, salgından kurtulduğumuz, sağlıklı, huzurlu ve bol gezmeli bir yıl olur.

Bir sonraki yazıda tekrar görüşmek ümidiyle. Hoşça kalın.