Marmara depreminin yol açtığı ağır hasarları toplum olarak uzun yıllar yaşadık. Deprem sonrası binlerce insanımızı kaybetmenin yanı sıra yaşam düzenimiz bir bütünüyle alt üst oldu. Aradan yıllar geçmemesine rağmen deprem döneminde ruh sağlıkları bozulan birçok kişi kaygı, korku içinde yaşamlarını sürdürürken İstanbul Silivri, Manisa ve son olarak Elazığ 6.8 büyüklüğünde depremler meydana geldi.

Deprem sonrası bireylerde ruh sağlığı sorunu yaşanır. Kapalı bir yere girmekten korkarlar. Her an bulundukları binanın sallandığını düşünürler. Arda arda gelen artçı depremler güven duygusunu sarsar. Kişiyi çok korkutan, dehşet içinde bırakan, çaresizlik duyguları yaratan olayların uzun süren ruhsal sorunlara yol açtığı biliniyor.

Depren sonrası genellikle “Post Travmatik Stres Bozukluğu” görülür. Kaygı, endişe bozukluğu kişi, ciddi fiziksel bir zararın oluşması durumunda çok sevilen birinin kaybı ile karşılaşırsa ya da böylesi bir olaya tanık olduktan sonra meydana gelen ciddi bir rahatsızlıktır. Kişiyi aşırı korkutan, dehşet içinde bırakan, çaresizlik yaratan, çoğu kez olağandışı ve beklenmedik olayların yolaçtığı etkilere ruhsal travma diyoruz.

Çoğu kez travmatik olaydan birkaç saat, birkaç gün, daha seyrek olarak da birkaç hafta, birkaç ay sonra ortaya çıkar. Travmatik olaylar yaşayan kişilerin ailelerinde de bu bozukluğa rastlanır. Aynı şekilde acil servis, cankurtaran servisi ve özellikle toplumsal olaylarla iç içe yaşayan kolluk güçleri çalışanlarında da bu durum görülebilir.

Travmatik bir olay tecrübe eden kişilerin birçoğunda, şok, öfke, gerginlik, korku ve hatta suçluluk tepki olarak ortaya çıkabilir. Bu tepkiler olağandır ve birçok kişiye göre zamanla kaybolur.

Post travmatik stres bozukluğu olan bir kişide ise bu tepkiler devamlı ve hatta artan şekilde gözlenmekte, kişinin hayatını birçok alanda engelleyecek kadar güçlü etkiye sahip olur.

Bozukluğa sahip olan kişilerde bu belirtiler bir aydan fazla sürmektedir ve kişi olaydan önceki işlevselliğine geri dönemeyebilir. Post travmatik stres bozukluğu belirtileri olaydan sonraki üç ay içinde gözlenmeye başlanır. Ancak bazı vakalarda olayın yıllar sonrasına kadar belirtiler ortaya çıkabilir. Belirtilerin yoğunluğu ve şiddeti değişiklik gösterir.

Kimi kişiler altı ay içerisinde normal hayatına dönebilirken; kimileri bu rahatsızlığı daha uzun süre yaşamaya devam etmektedirler. Post travmatik stres bozukluğunun belirtileri genellikle üç kategoride incelenir. Tekrar tekrar o anı yaşamak: Yaşadığı travmatik olayı, halüsinasyonlar, kâbuslar ve flasbacklar ile ( alakasız bir söz veya çağırışım yapacak bir davranışla o ana dönmek ) tekrar tekrar yaşama durumudur. Bu anılar kişide yoğun bir üzüntü ve strese neden olmaktadır.

Kaçınma: Kişi kendisine travmatik yaşantıyı hatırlatan kişilerden, yerlerden, düşüncelerden ya da durumlardan uzak durur.

Bu durum aile ve arkadaşlardan kopma ve izolasyon hallerini beraberinde getirerek, kişiyi travma öncesinde haz duyduğu aktivitelerden de uzaklaştırmaktadır.

Yüksek uyarılmışlık hali; İnsan ilişkilerinde problem yaşanması ( diğerlerine ilgi hissetme ve
göstermede azalma); uykuyu dalmada yada uyumada zorluk; gerginlik; öfke patlamaları; konsantrasyon güçlüğü ve kolayca korkma yada yerinde duramama.

Bu konuda önemle üzerinde durulması gereken nokta, travmayı kişinin tek başına tolore etmesinin zorluğudur. Zaman kaybedilmeden profesyonel bir yardım alınması tavsiye edilir. Psikiyatri kliniklerine başvurması önerilir.