Suç duyurusu hakkında İl Başkanı Yalçın Görgöz, şunları söyledi: 

GÜNÜ GELDİĞİNDE ELBET HESABINI MAHKEMELERDE VERECEKLER

Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve sahipsiz değildir. Bugün geldikleri mevkilere, oturdukları koltuklara neyin ve kimlerin sayesinde sahip olduklarını bilmeyenler, Laik Cumhuriyet'e, milli değerlerimize ve Atatürk'e karşı yapılan saygısızlıklarının hesabını günü geldiğinde elbet bağımsız mahkemelerde vereceklerdir. Büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk; 

EN BÜYÜK GÜVENCE CHP'DİR

“Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır” diyerek ulusumuzun geleceğine ışık tutup, uygarlık yolunu göstermiştir. 
Çağdaş uygarlığın, laik cumhuriyetin ve sosyal hukuk devleti olmanın en büyük güvencesi de Cumhuriyet Halk Partisidir". 

MAHKEMEYE SUNULAN SUÇ DUYURUSUNDA ŞU İFADELER YER ALDI: 

AÇIKLAMALAR :
1-)Şüpheli Ali Erbaş Ayasofya’da Cuma hutbesinde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açıklanan resmi hutbenin dışına çıkmış ve “Fatih Sultan Mehmet Han, gözbebeği olan bu muhteşem mabedi kıyamete kadar cami olmak kaydıyla vakfedip müminlere emanet bırakmıştır. Bizim inancımızda vakıf malı dokunulmazdır. Dokunanı yakar. Vakfedenin şartı vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar” ifadelerini kullanmıştır.
2-)Adı geçen şahıs bu paylaşımı ile TCK 216 ve devamı maddeleri uyarınca halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama, Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret suçunu işlemiştir. Değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez bir şekilde, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda, laiklik ilkesine bağlı olarak, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalıp milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, İslam dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek ve din hizmetlerinin etkin ve verimli sunulması için gerekli tedbirleri almakla görevli olan şüphelinin bir Cuma hutbesinde “Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar” sözünü kullanması “ hukuken ve vicdanen kabul edilebilir değildir.
3-) Bugün Ayasofya üzerinde haç değil yanlarında minare varsa bugün İstanbul’a Konstantinapolis değil İstanbul deniyorsa ve biz o şehre İngiliz pasaportu olmadan girebiliyorsak, ibadetlerimizi özgürce yapabiliyorsak bunu Kurtuluş Savaşanın aziz kahramanı Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına borçluyuz. 24 Temmuz 2020 tarihli Cuma hutbesinde bu eşsiz kahramanların ruhlarına rahmet okumak, dua etmek yerine lanet okuyan şüphelinin eylemi açıkça suç teşkil etmektedir.
4-) Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş Ayasofya camisinin ana binasının ibadete açıldığı sırada birlik ve beraberliğimizi güçlendirecek bir konuşma yerine ismini zikretmeden kurucumuz Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e saldırmıştır ve onun ‘lanetlendiğini’ iddia etmiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle şüpheli Ali Erbaş hakkında tahkikat yapılmak suretiyle cezalandırılması için kamu davası açılmasına karar verilmesini saygıyla talep ederiz. 
Yalçın GÖRGÖZ                         Alev DOĞRU                     Caner PEYNİRCİ