Afyonkarahisar tarihte Hititler, Frigler, Lidyalılar, Persler, Bizanslılar gibi çok farklı medeniyetlerin yaşadığı bir yer olmuş.Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın fethiyle birlikte ilk kez Türk egemenliğine girmiş bu topraklar.

Selçuklulara bağlı olarak Anadolu’da kurulan ilk beyliklerden biri de Sahibata Oğulları. Bu beyliğin kurucusu Sahibata Fahrettin Ali, yaşamının büyük bir kısmını, mülkü saydığı Afyonkarahisar’da geçirmiş.

O zamana kadar “Karahisar” denilen şehre onun adına istinaden “Karahisar-ı Sahib” denmiş. Afyonkarahisar, uzun süre bu beyliğin başkenti olarak kalmış. Beyazıt devrinde ise Osmanlılara geçmiş.

Kurtuluş Savaşımızın sembolü olan şehrimizin asıl büyük önemi ise Büyük Zafer’e ev sahipliği yapmış olmasıdır. 

Afyon Postası olarak Zafer’e özel çıkarılan bu gazetede ben de şehrimizde gezdiğim bazı tarihi ve doğal güzelliklerden bahsetmek istedim.

Ayazini Metropolisi

Afyonkarahisar-Eskişehir karayolunda 27 km yol aldıktan sonra sağa doğru yaklaşık 5 km daha gidildiğinde Ayazini Kasabasına ulaşabiliyorsunuz. Ayazini Metropolisi, doğal ve tarihi zenginlikleri ile Afyonkarahisar’da önemli bir nokta. Burası, Frigler döneminden beri yerleşim yeri olarak kullanılıyor. Bu özelliğini Roma ve Bizans dönemlerinde de sürdürmüş. Bu dönemlere ait aile ve tek kişilik kaya mezar odaları, kiliseler ve kaya yerleşimleri bulunuyor. 

Bölgedeki önemli yapılardan biri olan Avdalaz Kalesi, kasabanın 2 km kuzey batısında bulunuyor. Kale, tüf kayaya oyulmuş çok katlı ve çok odalı sarnıçlı bir kaya kütlesi olup Bizans döneminde yapılmış ve yerleşim yeri olarak kullanılmış.

Ayazini’de son bir yıldır Afyonkarahisar Valimiz Gökmen Çiçek önderliğinde tüm kurumlarımız tarafından hummalı bir çalışma yürütülüyor. Kendisi, geldiğinden bu yana bölgeden çıkmıyor adeta. Bu anlamda şehrimiz için büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. Yakın zamanda Kültür ve Turizm İl Müdürlüğümüzün düzenlediği “Ayazini Foto Safari” etkinliği kapsamında benim de içinde yer aldığım, müdürlüğe bağlı fotoğrafçılık kulübü üyeleri olarak bölgenin son halini görme ve fotoğraflama fırsatı bulduk.

Şu anda Ayazini köyü içerisindeki çevre düzenlemeleri, peyzaj çalışmaları ve bazı restorasyon çalışmaları bitmiş durumda.

Farklı medeniyetlerin ve kültürlerin izlerini görmek isteyenler için doğal açık hava müzesi olan bu bölgeyi muhakkak ziyaret etmelerini tavsiye ederim.

Frig Vadisi 

Afyonkarahisar, Kütahya ve Eskişehir arasındaki bölgede yer alan Frig Vadisi’nin geçmişi 3 bin yıl öncesine dayanıyor. Frigya, 2015 yılından bu yana UNESCO tarafından Dünya Kültürel Mirası Geçici Listesi'nde yer alıyor.

Bölgede tarihi kaya anıtları ve yerleşimleri bulunuyor. Bunun yanı sıra Roma ve Bizans dönemine ait mezar odaları ile çok sayıda, kayaya oyularak yapılmış manastır, kilise ve şapel (küçük kilse) yer alıyor. Frigler bu bölgede, dünyanın en ilginç ve en değerli eserlerinin yaratılmasını sağlamış. Döğer bölgesinde bulunan Aslantaş, Yılantaş ve  Maltaş gibi Frig Kaya Anıtları bunlardan bazıları.

Aslantaş-Yılantaş-Maltaş

Aslantaş kaya mezar odasının ön yüzündeki kapı boşluğunun her iki yanında, ayağa kalkmış iki heybetli aslan ve ayakları altında birer yavru aslan bulunmaktadır. Aslantaş’ın, önemli bir Frig kralının mezarı olduğu sanılıyor.

Yılantaş, Aslantaş’ın batısında aynı kayalıkların devamında bulunuyor. Anıtın dış tarafında bir aslan kabartması ile bir ayak kabartması günümüze kadar gelebilmiş. Kapıda, Medusa başlı yılan kabartması ve iki yanında mızraklarıyla yılana saldıran iki savaşçı bulunuyor; fakat bugün ters dönen kayanın altında kaldığından görülmüyor. 

Maltaş ise Aslantaş ve Yılantaş anıtlarından yaklaşık 500 m uzaklıkta. Cephesi üçgen çatılı olan anıtın günümüzde büyük bölümü toprağa gömülü durumda.  Bu üç anıtın da M.Ö. VII. yüzyılda yapıldığı sanılıyor.

    

Emre Gölü

Emre Gölü, Afyonkarahisar'ın İhsaniye ilçesine bağlı Döğer kasabası ve Frig Vadisi sınırları içinde olup, şehir merkezine 50 km uzaklıkta yer alıyor. Gölün kıyısında Frig Kaya Anıtlarının yanında bulunan Yunus Emre Tekkesi’ni de ziyaret edebilirsiniz.

Bu arada “Emre Gölü ve Frig Medeniyet Bahçesi” projesinin tamamlandığını ve yakın zamanda göl üzerinde ilk sıcak hava balonunun havalanarak test uçuşunun başarıyla tamamlandığını buradan da  duyurmuş olalım.

Frig Vadisi gezinizi gölde sonlandırarak harika bir gün batımı manzarasını kaçırmamanızı tavsiye ederim.

      

Fotoğraf: Çağrı Selek

Eber Gölü

Afyonkarahisar'ın Çay, Bolvadin ve Sultandağı ilçelerinin sınırları içerisinde bulunan ve yüzölçümü 150 km² olan Eber Gölü, Türkiye'nin 12. büyük gölü. 

Peki, nesli tükenmekte olan bitkiler arasında yer alan “Eber Sarısı” adlı endemik bitki türünün dünyada sadece Eber Gölü etrafında yetiştiğini biliyor muydunuz? Bu bitkiyi koparmanın ya da zarar vermenin cezası ise 73 bin 747 lira.

Türkiye'de göçmen kuşların göç yolu üzerinde bulunan Eber Gölü, sazlık alanlarıyla birçok kuş türüne üreme ve yaşam alanı olarak ev sahipliği yapıyor. Gölde, ekonomik değeri yüksek olan kamış üretimi yapılıyor. Eber, çok sayıda canlıya da mesken oluyor. Küçük karabatak, bayağı kaşıkçı, Dalmaçya Pelikanı, Balaban, Alaca Balıkçıl ve Erguvani Balıkçıl bunlardan sadece bazıları.

Sandıklı’da Gizli Cennet: Akdağ Tabiat Parkı

Bu park kesinlikle görülmeye değer. Afyonkarahisar'ın Sandıklı ilçesine 35 km uzaklıkta bulunuyor. Orman ve Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 2000 yılında Tabiat Parkı ilan edilen alan içerisinde pek çok jeolojik yapı da bulunuyor. Tokalı Kanyonu, Kurtini Mağarası gibi doğal olan yapıların yanı sıra Akdağ Göleti de tabiat parkı sınırları içerisinde yer alıyor.

Oldukça zengin bir bitki örtüsüne sahip tabiat parkında Kızılçam, Karaçam, Meşe ve Ardıç çeşitleri bulunuyor. Bununla birlikte pek çok kuş türüne de ev sahipliği yapıyor. Özellikle koruma altındaki Kara Akbaba, Kızıl Akbaba, Sakallı Akbaba ve Küçük Kartal gibi yırtıcı kuşlara yuva oluyor.

Tabiat parkının en dikkat çeken canlıları ise Kızıl Geyik ve Yılkı Atları. Bu canlıları doğal ortamlarında gözlemleyebilirsiniz. Ama her zaman denk gelmeniz mümkün değil.

Parkın; yeni bungalov evler, atlı gezi yolları, bisiklet parkurları ve yaban hayatı izleme noktaları ile doğa turizmi açısından önemli bir cazibe merkezi olduğunu söyleyebiliriz. 2019 yılından itibaren ise Kültür ve Turizm Müdürlüğü öncülüğünde yılda bir kere “Kamp ve Karavan Turizmi” etkinliği düzenleniyor. Etkinlik kapsamında çeşitli geziler ve sosyal faaliyetler yapılıyor.

Yıllar önce arkadaşlarla park içerisinde çadır kampı yapmıştık. Temiz havası ve yemyeşil orman içerisindeki doğasıyla huzur bulacağınız bir yer olduğunu söyleyebilirim.

Bininler Kaya Evleri

Afyonkarahisar’da görülmesi gereken yerlerden biri de Şuhut ilçesine bağlı Senir köyü yakınlarında bulunan Bininler Kaya Evleri. 

Bizans'ın son döneminde yerleşim yeri olarak kullanılan bu evler tek, iki ve üç katlı evler biçiminde yan yana uzanıyor. Evlerde 1261-1453 yıllarına ait Bizans kalıntıları bulunuyor. Evlerin alt katları hayvan, üst katları ise insan barınma yeri olarak yapılmış. 

Atatürk Evi (Büyük Taarruz Karargâhı)

Büyük Taarruz’un kazanıldığı bu topraklarda ziyaret edilmesi gereken önemli noktalardan bir diğeri de Şuhut ilçesinde bulunan Atatürk Evi. 1150 yıllarında Orta Asya’nın güneyinden göç eden Akan Boyu Türklerince kurulan Şuhut, Kurtuluş Savaşında kısa süre de olsa Atatürk’e ve dolayısıyla da başkomutanlık karargâhına ev sahipliği yapmış.

Mustafa Kemal Paşa, 24 Ağustos 1922 günü Şuhut'a ulaşmış. Paşalar ve maiyetindekilerin kalacakları evler, Şuhut'a gelen 1'nci Ordu Komutanı Nurettin Paşa ve Oynağanlızade Osman Ağa tarafından belirlenerek en iyi şekilde hazırlanmış. Mustafa Kemal Paşa'nın kaldığı Hacı Veli Konağı (Büyük Taarruz Karargâhı) aynı zamanda geçici karargâh olarak kullanılmış. 

Hacı Veli Konağı, 24-25 Ağustos 1922 günleri Başkumandanlık, Genelkurmay Başkanlığı, Batı Cephesi Komutanlığı ve 1'nci Ordu Komutanlığı'nın müşterek karargâh binası olarak kullanılmıştır. Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taarruz'un son hazırlık çalışmalarını burada yapmış. 

Hacı Veli Konağı, sonradan "Şuhut Atatürk Evi" olarak hizmete açılmış. 

Büyük Taarruzun Başladığı Nokta: Kocatepe

Afyonkarahisar’da görülmesi gereken en önemli yer ise Milli Mücadele’nin temel taşlarından biri olan Kocatepe. Büyük Kalecik Kasabası sınırları içinde yer alan 1874 rakımlı bu tepe, ülkemizin kurtuluşunu sağlayan Büyük Taarruzun 26 Ağustos 1922 tarihinde Başkomutan Mustafa Kemal Paşa tarafından sevk ve idare edildiği yer.

Buraya, 1953 yılında Milli Savunma Bakanlığı tarafından kesme taştan anıt yapılarak, üzerine çiçek kabartmalı mermer yazıt konulmuş. 1993’te ise Kültür Bakanlığı tarafından Atatürk Anıtı ve çevre düzenlemesi yapılarak ziyarete açılmış. 4 ton ağırlığındaki Kocatepe Anıtı bronzdan yapılmış olup, kaidesi ile beraber 7.5 metre yüksekliğinde.

Her yıl 26-30 Ağustos tarihleri arasında yapılan Zafer Haftası kutlamaları 26 Ağustos günü, Kocatepe’de yapılan ilk tören ile başlayarak 5 gün sürüyor. İlk günkü etkinlik kapsamında, 25 Ağustos’u 26 Ağustos’a bağlayan gece Atatürk ve komuta kademesinin yaptığı yürüyüşü anmak için, Şuhut ilçesinden Kocatepe’ye  “Zafer Yürüyüşü” düzenleniyor. Meşaleler eşliğinde yapılan yürüyüşe ülkemizin her yerinden yoğun bir katılım oluyor. 

Zafer yürüyüşlerinden birine benim de katılma fırsatım oldu. Katılanlara yol güzergâhı üzerinde askerler tarafından çorba ikramında bulunuldu. Gece başladığımız yürüyüş şafak sökerken Kocatepe’de sonlandı. Sonrasında ise tepede çeşitli etkinlikler düzenlendi. Bu anlamlı yürüyüşe mutlaka katılmanızı tavsiye ederim.

Film Önerisi

Yönetmenliğini Ali Taner Baltacı ve Cem Yılmaz’ın yaptığı 2008 yapımı “A.R.O.G” adlı bilim kurgu ve fantastik komedi filmi, baş karakter Arif’in Yontma Taş Devri’ndeki maceralarını konu alıyor. Afyonkarahisar’da çekilen filmde, Frig Vadisi’nin tarihi yapısı Taş Devri hissini yaratmak için kullanılmış. Vadide yer alan yerleşim alanları ve mağaralar filmin birçok sahnesinde yer alıyor.

Seyirciyi geçmişte fantastik bir yolculuğa çıkaran filmin IMDB puanı ise 7.4.

Günün Sözü

“Çok yaşayan bilmez, çok gezen bilir.” – Türk Atasözü

******************

Bir sonraki yazımda, farklı bir coğrafyada tekrar buluşmak dileğiyle.

Zafer Bayramımız kutlu olsun. Herkese sağlıklı ve huzurlu günler diliyorum.