İşte o açıklama: 

Ülkemizin egemen ve tam bağımsız ülke kararlılığından, devletin kurumlarının milletin emrinde, milletin iradesine ve inanç değerlerine hassasiyetle yol almasından rahatsız bir grup zevat, bir gece vakti kendini açık etti.

Emeklilik öncesi neye hizmet ettikleri herkesçe bilenen, kağıt üzerinde “deniz kuvvetleri emeklisi” Kanal İstanbul ve Montrö anlaşmasına dair cümleler üzerinden “fikir beyanı” sığınmasına da fırsat verecek fakat esasında darbe heveslerini ortaya koyan “muhtıra çağrışımlı” bir açıklama yaptı.

Bu aziz millet, tarihin en organize ve alçak kalkışmalarına karşı yekvücut olup ayağa kalkmış, kendisine biçilmek istenen kefeni yırtıp atmış, kendisini tarih sahnesinin dışına atmak isteyen dahili ve harici düşmanlarına bir daha asla unutamayacakları hezimetler yaşatmıştır.

15 Temmuz’da verilen dersi idrak etmekten uzak müptezeller, bir gece vakti toplanıp bu milletin iradesine karşı bildiri yayınlama cüretine ve hadsizliğine kalkışmışlar!

Bu açıklama göstermektedir ki; emekli de olsa bazı darbe heveslilerinin siyasete müdahale etme, millet iradesine çelme takma, darbe çığırtkanlığı yapma ve gayrı milli odaklara selam çakma hastalığı devam etmektedir.

Bir kısım kendini bilmez emekli askerin sözde, ülkenin bekasını düşündükleri izlenimi vererek siyasete müdahale etme cüretleri; hukuki açıdan ihanetin, fiili açıdan açık bir zavallılığın, akılsızlığın ve ahlaksızlığın göstergesidir.

Türkiye’nin bekasının ve bağımsızlığının teminatı; millet ve onun emsalsiz iradesidir. Bunun yakın tarihteki en büyük örneği 15 Temmuz’dur. 15 Temmuz gecesi darbecilere meydanları dar eden millet, Türkiye’nin geleneğinden vesayeti, geleceğinden muhtıra ve darbeyi bir daha asla tekrar etmeyecek biçimde kazımış, söküp atmıştır.

Darbeye tevessül eden, milletin iradesini ve inanç değerlerini hedef gösteren, sivil siyasi iradenin hukukunu yok etmeye yeltenen herkese haddi bildirilmeli, darbe heveslileri yargı önünde hesap vermelidir. İlk adım olarak “emekli amiral” tanımına sığınma imkanları sona erdirilmeli; rütbesini, üniformasını siyasete müdahale aracı olarak kullananların bütün rütbeleri ellerinden alınmalı ve imtiyazlar sona erdirilmelidir.

Vesayet muhipleri bilmelidir ki 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı milletin yazdığı destan bu ülke için sadece bir milat değil, şehitlerin kanıyla verilmiş bir ahittir. Şehitlerimize verdiğimiz sözün, millet iradesinin yanında, ahdimizin arkasında; darbelerin, vesayetin, emperyalizmin, ihanetin karşısındayız. 

Millet iradesine karşı hala bu gibi anti demokratik girişimlerden, darbe imalı bildirilerden, milletin kendilerine verdiği rütbeleri millete karşı kullanmaya kalkan bedhahlardan bir sonuç alabileceğini düşünenler varsa, onlara ve tüm uzantılarına karşı buradan ilan ediyoruz: Hodri Meydan!

Milletimizin emrinde ve hizmetinde olmayı en yüksek rütbe, en yüksek şeref ve şan kabul eden Sivil Toplum Kuruluşları olarak dün olduğu gibi bugünde vatan nöbetindeyiz.

Dahili ve harici bütün bedhahlar, hainler ve onların her türlü uzantıları bilmeliler ki, biz gerektiğinde “BİN gider BİR döneriz ama ZAFERLE döneriz.”