İlkbaharda usul usul yürü.

Toprak ana hamiledir.” ( KIZILDERİLİ ATASÖZÜ)

Merhaba,

Biliyor muyduk?

Konuşurken dikkat ediyor muyduk?

Bakalım, ‘bak’an değil ‘gören’ olalım.

Duyalım, hissedelim.

Neden bu şekilde başladım???

Bir arkadaşımın tavsiyesi ile yeni bir kitap aldım. Bir solukta okudum tabiri tam yerinde olacak sanırım. Sözcüklerin nereden gelip nereye gittiğinin hikâyesini anlatmış hoca. Ben de o sözcüklerin hikâyelerinde âdeta kayboldum. Bu kayboluş hoşuma gitti. Her sözcüğün o kadar farklı hikâyesi var ki…

( Hocanın macerası da Türkçe öğretmeninden “nesne” kelimesinin “ne ise ne” ( daha eski biçimi ne erse ne) biçiminden geldiğini işitmesiyle başlamış. İyi ki de başlamış, bizler de faydalanmışız.)

Pek çok sözcük ve hikâyesi var tabii ama o hikâyelerin arasında bir sözcük var ki hepimizin kullandığı, benim de özellikle altını çizdiğim.

Sizlerle de paylaşmak istiyorum.

İstiyorum ki kullanalım ‘o’ anlamıyla, kulak verelim!

“ ‘Bitmek’ fiili ( Eski biçimi bütmek),Türkçede hem “tükenmek” hem de “ortaya çıkmak” anlamını taşır.Bu anlam karşıtlığı “her sonun yeni bir başlangıç getirdiği, her başlangıcınsa bir sona erişle ilişkili” olduğu döngüsüyle örtüşür…

“Taşları toprak eylemeli, toprakta çiçekler yetişmeli” demenin Yunusçası ne güzeldir: Taş gönülde ne biter/Dilinde ağu tüter/ Nice yumuşak söylese/ Sözü savaşa benzer.”
( Prof. Dr. Hatice Şirin “ Sözcük Hikâyeleri (Sözlerde Saklı Kültür)” )

O zaman gelelim ‘ÖZ’e

‘Bitmek’ hem bitiş, ‘yok’ oluş hem ‘var’ oluş, yeniden başlangıçsa; şu mis gibi çiçeklerin otların BİTTİĞİ bahara MERHABA diyelim.

VAR olalım.

Kızılderilerin öğretisindeki gibi de bu ayda hamile olan toprak anada “usul usul” yürüyelim.

SES VERELİM YENİ ‘BİTEN’ OTLARA…

SES OLALIM YENİ ‘BİTME’LERE…

BAŞLANGIÇLARA…

S ‘EV’GİYLE…