En son ne zaman bir gazetenin sütunlarında buluştuk hatırlamıyorum. Galiba aylar hatta yıllar geçti. Geçen sadece aylar mıydı, ayları oluşturan günler miydi, günlerin toplandığı yıllar mıydı, işte bu sorunun yanıtını da bundan sonra kapımızı çalacak, üzerimize doğacak yeni günler verecek.

KAMUDA ÇALIŞMA SÜRECİM

Bundan bir yıl önce Afyonkarahisar Valiliği’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nde çalışmaya başladım. Bu birimde bir kaç ay çalıştıktan sonra şehri tanıtmak için oluşturulmuş Tanıtım Bürosu’nda görevlendirildim. O günden bugüne bu birimdeydim. Bir yıl gibi kısa sürede kamu tecrübesi edinmeye çalıştım. Bu süreçte hem tecrübe edindim, hemde insan biriktirdim. 

Ancak önceki gün bu çalışmaya bir nokta koydum. Radikal bir karar alarak istifa ettim.

Pek çok kişi bugün kamuda iş hayali kurarken ben kamudan uzaklaşmayı tercih ettim. 

Neden, anlatacağım. 

NEDEN İSTİFA ETTİM?

Ben uzun yıllar köy köy, kasaba kasaba, şehir şehir haber peşinde koştum. 

İyi bir insan iyi bir muhabir olmaya çalıştım.

Bu meslek sayesinde insanlar tanıdım, yeni mekanlar keşfettim.

Bu meslek sayesinde insanların yaşam hikayelerine misafir oldum. 

Yani anlayacağınız ben mesleğimle sokaklardaydım. 

Bazen günün ilk saatlerinde bazen gecenin en zifiri karanlığında… 

Hiç bir zaman bir binaya bağlı kalmadığım için kamudaki ilk günlerim bir hayli zorlu geçti.  

Bedenim bir kamu binasının içerisinde kalmaya alışmadığı için ilk zamanlar kendimi açık hava ceza evinde hissettiğim anlar oldu. 

Zamanla bunu aşmaya çalışsamda pek başarılı olduğum söylenemez. 

Çünkü süreç içerisinde şunu anladım. 

Muhabirliğin, haberciliğin, gazeteciliğin bu süreç içerisinde bedenimdeki tüm hücrelere nüfuz ettiğini, bu işin benim için bir meslek olmaktan çıktığını, bir yaşam tarzı olduğunu anladım.

Ben habercilikten, gazetecilikten kaçmıştım, ama o beni yine yakalamıştı. 

En sonunda kaçmaktan vazgeçtim. 

Teslim oldum. 

Bu teslimiyet beni kendi işimi kurmaya itti.

Ve ortaya Goril Medya çıktı. 

GORİL MEDYA NE İŞ YAPACAK?

Bundan böyle Goril Medya çatısı altında bulunan Haber Postası, Afyon Postası, Seyahat Postası Lezzet Postası, Düğün Postası üzerinden ve bu sayfaların dışında oluşturacağımız alanlarda hem bağımsız gazetecilik faaliyetleri yapacağız hemde medya noktasında farklı içerikler farklı projeler üretmeye çalışacağız.

Beni bu süreçte en sıcak haberlerin başında bulacaksınız.

Beni bu süreçte çok bilinmeyen, keşfedilmeyi bekleyen diyarlarda, mekanlarda bulacaksınız. 

Beni bu süreçte yapılan ama keşfedilmeyi bekleyen lezzetlerin yanı başında bulacaksınız. 

Beni bu süreçte bir organizasyonda, bir canlı yayın operasyonunda bulacakasınız.

Goril Medya olarak yapılan bilinen işlerin dışında işler yapmaya çalışacağız. 

Yaptığımız her işi kendimizce yorumlamaya çalışacağız. 

Kısacası yeni şeyler çalıp yeni şeyler söylemeye gayret edeceğiz.  

HAYATIN BUNDAN SONRAKİ GÜNLERİNİ BU KÖŞEDEN KARŞILAYACAĞIM

Bu yol uzun ve meşaketli. 

Bunun farkındayım. 

Ama anlayın beni, yada anlamayın. 

Ben sevdiğim köşede olacağım.

Belki uzun günler beş parasız kalacağım ama sevdiğim işte, sevdiğim köşede durmaya devam edeceğim.

Ben onurlu, namuslu, bağımsız bir gazeteci olacağım.

Bu dünyada göreceğim kaç mevsim daha var bilmiyorum ama ben bundan sonra göreceğim her mevsimi bu köşeden karşılacağım.

Bu köşede doğru bildiklerimi, gördüklerimi, düşündüklerimi, inandığım değerleri, bağımsız kimliğimle son ana kadar haykıracağım. 

Bir kavga vereceğim. 

Önce kendimle kavga edeceğim.

Beni kendimden uzaklaştıran karanlıkları mindere sereceğim. 

Sonra tüm zorbalarla, hırsızlarla, sömürenlerle kalemle güreşeceğim.

Gücüm yeter mi bilmem ama ben tribünde değil minderde olacağım.

Beklerim. 

Yarın, kamu sayesinde tanıdığım asil, onurlu bir kadınla tanıştıracağım sizleri. 

Kendisinden çok şey öğrendiğim Özge Demirayak ile…