Canım öyle sıkkın ki. 

Ne yazı yazmak, ne okumak içimden gelmiyor. Balıklarımın yemini attım. Kuşun yemini verdim oturdum bilgisayarın başına. Sabah çok ders çalışmanın etkisiyle bugünü boş geçmemek lazım, yazmalıyım dedim…

Ama nereden başlayalım. Böyle durumlarda Taarruz’dan ilham alıp yazardım.

Şimdi oda yazmıyor ki.

Ülkenin neredeyse 1/3 ü ya korona oldu, ya yeni atlattı. Kalanlarda sabırla korona olacağı günü bekliyor. Geçtiğiz hafta korona ile ilgili bazı tedbirler aldı hükümetimiz…

Ancak Niğde Pazarına bile artık yetişemeyiz.

Geç kaldık…

Çok geç kaldık…

Bu yüzden sürü bağışıklığı ile atlatmaya çalışacağız. Elbette bu zor günleri atlatacağız ama olan esnafımıza oluyor.

Her yer kapandı ama esnafımız ne yapsın?

Sadece vergi borçlarını erteleyerek, bankaların verdiği düşük faizli krediler birkaç ay nefes almamızı sağladı. Peki, yılbaşından sonra bu esnaf ne yapacak. Ertelenen borçların, banka kredilerinin, vergi ödemelerinin günü geldi.

Borcunu öteleyerek borcu biten kimse görmedim. Kasa tam takır kuru bakır. Hükümet çaresiz. Allah sonumuzu hayır eylesin…

Peki, kurtulur muyuz?

Elbette.

Ama yeniliklerle değil!

Peki neyle?

Değişimle.

*

Sağlık sorunları ve aileyle zaman geçirmek için son dönemde 2 istifa izledik…

Birincisi AK Parti İl Başkanı Hüseyin Sezen’di.

Ailesiyle daha fazla vakit geçirmek için istifa etmişimiş.

Bizde hepimiz inanıvermişiz.

Partide ne olup bitiğini kimse bilmiyor sanıyor. Ya da öyle olmasını ümit ediyorlar. Kendisi hakkında bin civarında genel merkeze şikâyet gittiğini, AK Partili bir belediyenin icra yoluyla aracına el koydurduğunu sanki kimse bilmiyor sanıyor.

Gerçi o Belediye Başkanı da yakın zamanda partiden ihraç edildi.

Sevgili Hüseyin Sezen bu milletin karşısına mutlaka yine çıkarsın. Yerinde olsam yalanla milleti kandırmak yerine gerçekleri açıklardım. 

Bir diğer istifa da malum Berat Albayrak’ın istifasıydı. 

Doları sabit tutacağım diye 1 yılda devletin kasasından 120 milyar dolar harcadı. Ülkeyi uçurumun kenarına getirdi ve sonra ben gidiyorum dedi. İnşallah yeni maliye ekibi bu enkazdan bizi kurtarır.

Bir çift lafım da bu istifa olayı ile ilgili medyaya söylemeliyim.

Yüz karaları

Utanmazlar

Arlanmazlar

Reziller

Pespayeler

Kağıt parçaları

Tuvalet kâğıtları bile sizden daha fazla işe yarıyor. Bir Bakan’ın istifasını 27 saat gizlediğini sanan haysiyet yoksunları.

Millet haberleri dış basından da olsa bağımsız 3-5 medya kuruluşundan da olsa, sosyal medyadan da olsa öğrendi. Ama sizin bu rezillikleriniz hiçbir zaman unutulmayacak.

*

Kıymetli Bakanım Veysel Eroğlu. 

Geçtiğimiz hafta değerli büyüğümüz Kemal Baykara, Akdeğirmen Barajı ile ilgili bazı konuları gündeme getirdi. Uzun süredir sessiz kalıyorsunuz. Bu sessizlik ben onları muhatap almıyorum, cevap vermiyorum şekliyle geçiştiremezsiniz. 

Hem Kemal Baykara’nın hem de Burhanettin Çoban’ın iddialarına acil olarak cevap vermelisiniz. 

Ayrıca 30 bin dönüm arazi sulayacak denilen Çay Barajıyla yanlış anlaşılmasın ama 3 dönüm bahçe bile sulamak imkânsızdır. Susmak sizi haklı göstermiyor bilmenizi istedim.