Daha önce sizlere Ord.Dr.Süheyl Ünver’den bahsederken,  hocasının Hoca Ali Rıza olduğuna değinmiştim. Bu yazımda Hoca Ali Rıza’nın da içlerinde olduğu asker ressamlardan bahsetmek istiyorum. 18. yüzyılın sonunda, III.Selim döneminde  açılan Mühendishane-i Beri-i Hümayun’da( Topçu Okulu), 1827’de açılan Askeri Tıbbıye ve 1834’te açılan Mekteb-i Harbiye’de( Harp Okulu) eğitim programına resim derslerinin konması ile batılı anlamda resim sanatının başladığı bilinmektedir. 19.yüzyılın başlarında ise sanatın her dalında batı etkisinin artmasına II. Mahmut öncülük etmiştir.

II. Mahmud eğitimleri için Avrupa’ya öğrenciler göndermiştir ve bu öğrencilerin arasında resim için seçilenler de vardır. 1859'da açılan Mekteb-i Mülkiye, 1868'de açılan Galatasaray İdadisi (Lisesi) ve 1872'de açılan Darüşşafaka İdadisinde de programlara resim dersleri konulur. Bu sayede Darüşşafaka'dan da çok sayıda ressam yetişmiştir. 19. yüzyılda bu okullarda yetişen Osmanlı ressamlarının çoğu asker kökenlidirler. Açılan bu askeri okullara ve liselere konulan resim dersleri akıllara “resim derslerinin içeriği nasıldı?” sorusunu getirmektedir.

Öğrencilerin okulda aldıkları dersler şu şekilde özetlenmektedir:

“Menşe-i Muallim “sınıfı evvel” ve “sınıfı sani” olmak üzere ikiye ayrılıyordu. Dört yıl süreli sınıfı evvel mezunları, askeri liselere resim öğretmeni olarak atanıyordu. Bu bölümde Hendese-i Resmiyle, menazır ve gölge( perspektif),, resmi hattı( teknik resim),, karakalem resmi, sebya ile resim, çini ile resim, boyalı resim, kopya ve modelden resim, makine tersimatı, fenni teşrih, bilhassa mefassıl bahsi, fotoğrafçılık, elbise tarihi gibi dersler vardı. Askeri Rüştiyelere( Ortaokullara) öğretmen olmak isteyen gençler de iki yıl süreyle Sınıfı Sani bölümünde öğrenim görüyorlardı. Dersler şöyleydi: Menazır ve gölge( perspektif), resm-i hattı( teknik resim), karakalem resim, sepya ile resim, çini ile resim, boyalı resim, modelden resim, tarama, yalama, müsvedde, anatomi, makine resmi gibi resimlerin dışında kalan derslerin aslında hepsi resim dersi kapsamında sayılabilecek derslerdi. Malzeme türüne ve uygulama yöntemlerine göre, resim dersi değişik adlar alıyordu ve resim derslerinin bir kısmı  Mühendishane’de ve Harbiye’de öğrencilere taş baskısı örneklerden kopyalar yaptırılmak suretiyle yürütülüyordu.”

Genellikle manzara resmi yapan bu asker kökenli ressamlardan ilk akla gelenler; Beşiktaşlı Tevfik, Giritli Hüseyin, Karagümrüklü Hüseyin, Şeker Ahmet Paşa, Darüşşafakalı Hüseyin, Mirliva Osman Nuri, Servili Ahmet Emin, Hoca Ali Rıza, Kaymakam Ahmet Şekür, Üsküdarlı Osman Bedri Kulları'dır.

1835 yılından itibaren yetenekli görülen öğrencilerin Avrupa’ya resim öğrenimine gönderilmesine başlanmıştır. Asker ressamlarımız arasında öğrenciyken Avrupa’da eğitim görenler arasında Osman Hamdi Bey’de vardır. Osman Hamdi Bey daha sonra Sanayi-i Nefise mektebini kurar ve batı anlayışında resim eğitimi ile öğrenciler yetiştirir.

 Sonraki kuşakta yetişen asker ressamlarımızdan Sami Yetik, Ruhi Arel, Hikmet Onat ve Ali Sami Boyar’da Avrupa’da resim eğitimi görmüşlerdir. Daha sonra bu kuşak, Sanayi-i Nefise’nin hocaları olmuşlardır.

Türk resminin 19. Yüzyıldan önceki örnekleri genel olarak minyatür ve tezhibe dayanmaktadır. 18. yüzyılın sonuyla ve askeri lise, topçu ve harp okullarına resim derslerinin konulmasıyla birlikte resim eğitimi batı anlayışına göre şekillenmiş ve asker ressamlarımız da batı anlayışını benimseyen eserler vermişlerdir.

Bu haftaki yazımın sonunda, hepinize keyifli okumalar, mutlu hafta sonları diliyorum. Haftaya başka bir konuda buluşmak üzere, sanatla kalın