“Tabiat aşkı insanın ümitlerini boşa çıkarmayan yegâne aşktır.”

AŞK

Gün bitmiyor ki doğanın mucizesine YARATICININ şahaserine şaşırmayalım.

Ne müthiş bir sanat. Sen ufacık bir sineğin gerekliliğini sorgulayadur, öğrendiğinde o müthiş sırları küçük dilini yutacak hâle geliyorsun.

Bizim baba topraklarında senelerdir bizi misafir eden bir ağacımız var. Kimbilir kimleri kimleri dinledi… Dedemlerin kuşak babamgilin kuşak ve bizim kuşak dersek ben size 3 nesil sayabilirim. Tabii benim için de onunla teknolojinin imkânlarından yararlanarak fotoğraf çekinmek olmazsa olmazım oldu.

Evet önceleri öylesine baktığım ( ama göremediğim ) fotoğraf karelerine yılların şahidi olarak dahil ettiğim bir ağaçtı. Sonrasında mı? İşte yine yaratıcının bir sırrı. Ben vakıf oldum. Sizlerle de paylaşmak istedim.

Ardıç ağacı ve ardıç kuşu…

 İkisinin sadece isim benzerliği yok. Tam da konumuz burada başlıyor.

O Anadolumuzla özdeşleşen ağaçlarımızdan biri olan Ardıç ağacı çağalmak için ardıç kuşuna ihtiyaç duyarmış ya… O ardıcın bir tür meyvesi olan siyahımsı yemişini yiyen Ardıç Kuşu sindirim sisteminde bunu karıştırıp dışkısını toprağa bırakırmış. Toprağa karışan bu tohumlar sayesinde yeni ardıç ağaçları oluşurmuş.

Ne anlamlı…

İşin en üzücü yanı ise artık ülkemizde ardıç ağacının tamamen azalması. Belki de ardıç kuşları doğaya küstü. Belki şehirlerin kalabalıklığı ürküttü. Belki konacak bir ağaç bir dal bir sessizlik bulamıyor…

Ahh ki ne ahhh…

Ne büyük bir yaratıcının şahaserleriyiz de fıtratımıza uygun davranmıyoruz, öyle değil mi???

O zaman o ahhh’ımızı orada çekerken ben burada bir de ‘nazenin’den Ahmet Mithat aşkıyla

bahsetmek istiyorum.

 Bu ardıç kuşuna göbek bağıyla bağlı olan ağacımız dayanıklılığıyla bilinirken, ıhlamur ağacı da yumuşaklığı ve nazikliği ile bilinir. Nazenindir ıhlamur ağacı. 

Ihlamur ağacındaki güzelliği de Ahmet Mithat Efendi’den haykıralım da ince ruhu görelim.

Ahmet Mithat aşık olduğu şair Fitnat Hanıma bir mektup yazar;” Ihlamur’da buluşalım.” der, Mektubu okuyan Fıtnat Hanım, cevap yazısında "Neden Ihlamur'da?" diye sorar. Ahmet Mithat Efendi de, "Ihlamur"un başındaki "Ih"ı çıkartıp, "Lamur (L’amour) Fransızca'da aşk anlamına gelir" diye yanıt verir.

Edebiyat hayatın taa kendisidir, diye boşuna dememişler…

Edebiyatın anlamına uygun Edep, Yaratıcımızın şahaserine uygun Fıtratla,

Vee tabii bütün bunların özü

S’ev’giyle…