Geçtiğimiz hafta AK Parti İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenlendi. 

Toplantıya İl Başkanı Hüseyin Ceylan Uluçay’ın yanı sıra, Milletvekilleri Ali Özkaya, İbrahim Yurdunuseven ve Belediye Başkanı Mehmet Zeybek’te katıldı.

Bir kaç soru hazırlayıp bende toplantıya gittim. 

İl Başkanı Hüseyin Bey açıklamasını yaptıktan sonra soru cevap bölümüne geçildi. 

Ben hazırladığım 4 soruyu 4 ayrı kişiye yönelttim. 

Her soruma aldığım yanıtı haberleştirip Afyon Postası okurlarına sunduk.

Burada Ali Özkaya’ya sorduğum soru üzerinde biraz durmak istiyorum. 

Önce ne sorduğumu hatırlatayım.

Kendisine şu soruyu yönelttim: “Sayın Özkaya, 31 Ekim tarihinde bir açıklama yaptınız, elinizi vicdanınıza koyun akaryakıt o kadarda artmadı. Dünyada yüzde 100 artış var ama bizim ülkemizde yüzde 25 artış var demiştiniz. Bu açıklamayı yaptığınız günden bu güne yani yaklaşık 3 ayda akaryakıta yüzde 100 zam yapıldı. Bu zamlar neden yapılıyor? Hala ciddi bir zam yapılmadığını mı düşünüyorsunuz?”

Sayın Özkaya, sorduğumuz soruya kızmış olacak ki sorumuza “ona bu soruyu soramayanlar, buna bu soruyu soramayanlar, bize bu soruyu soruyor” gibi kelimelerle yanıt verdi. 

O kısmıda olduğu gibi yayınladık.

Ancak bizede bu noktada bir cevap hakkı doğdu.

Ben orada yanıt vererek polemik oluşturan gazetecilerden değilim.

Edebimizle kendi köşemizden Sayın Özkaya’ya yanıt verelim istedim. 

Sorum gayet net ve anlaşılır bir soruydu. 

Sayın Özkaya, bu soruma “Sözcü’ye yine manşet mi yapacaksın?” diye yanıt vererek söze başladı.

Ben sadece soru sorduğumu ifade ettim.

Ayrıca ben Sözcü Gazetesi çalışanı ya da ortağı değilim.

ATV’de, A Haber’de arkadaşlarım olduğu gibi Sözcü Gazetesi’nde de arkadaşlarım dostlarım elbette var. 

Ayrıca Türkiye’nin en çok okunan gazetelerinden olan Sözcü gibi bir yayın kuruluşunun  Afyon’da sadece Afyon Postası’nın haberlerini referans gösterip yayınlıyorsa bundanda onur duyarız.

Ali Bey açıklamalarına devam etti. 

Kendisi, 31 Ekim’deki açıklamalarının çarpıtıldığını, hedef gösterildiğini, bunun gazetecilikle bağdaşmadığını söyledi.

Evet, sözlerini kim çarpıttıysa, kim Ali Özkaya’nın demediğini dedi gibi gösterdiyse yanlış yapmış. 

Biz, Ali Bey’in ağzından ne çıktıysa onu yazdık. 

Hatta açıklamalarının yer aldığı video kaydınınıda haberimize iliştirdik.

Unutanlar, hatırlamayanlar buraya tıklayarak söz konusu açıklamaları ister okuyabilir ister izleyebilir. 

Ali Bey açıklamalarında dünya genelinde fiyatların yükseldiğini, doğalgaz zammı yapılmasaydı BOTAŞ’ın zararının 300 Milyar lira olacağını, mecburen bu zamların yapıldığını, devletin bu noktada vatandaşı sübvanse ettiğini, bu ülkeyi yönetmenin zor olduğunu anlatan cümleler kurdu. 

Konuşmasının sonunda ise şunları söyledi: 

“Bir geceliği 100 bin TLlik otelde oturupta fakir edebiyatı yapanlar, bir rakı balık sofrasına 46 bin TL verenler, devletin milletin bütçesiyle 400-500 bin TL ile İsveç’te kayak merkezine gitmesini soramayanlar, bİr sanatçıya yapılmayan konser bedeli olarak 1 Milyon TL verildiğini soramayanlar, her bir trole 10 Bin TL ödenmesini soramayanların bize buna sormasını gazetecilik olarak görüyorum. Normal görüyorum”

Ali Bey öncelikle şunu söyleyim, benim kimseye sorarken çekineceğim bir pozisyonum, patronum, konumum yok. Bundan emin olabilirsiniz. 

Sizin Afyon’da böyle sorulara alışık olmadığınızı verdiğiniz bu yanıttan çok net anladım.

Siz, danışmanlarınız aracılığıyla seçim döneminde konuk olduğunuz yerel televizyon kanalında sunucunun önüne önceden hazırlanan soruları koydurmaya çok alışmışsınız anlaşılan. 

100 bin liralık otelde fakir edebiyatı yapandan kastınız sanırım Kemal Kılıçdaroğlu…

Biz Afyon’da yerel bir gazeteyiz farkındaysanız… 

Hayatım boyunca Kemal Kılıçdaroğlu’nu toplasanız 10 kez görmemişimdir. 

Rakı balık sofrasına 46 bin TL verenlerden kastınız sanırım Ekrem İmamoğlu… 

Kendisini hayatım boyunca hiç görmedim. 

Ben bahsettiğiniz konularla ilgili soruları kendilerine nerde ve nasıl sorabilirim?

Siz siyasisiniz. 

Bu kişilere benden çok daha hızlı ulaşırsınız. 

Bu noktada aracı olursanız bu kişilerle beni yan yana getirirseniz emin olun bu merak ettiğiniz soruları ben kendilerine sorabilirim. 

Son söz Ali Bey… 

Nerde ne konuştuğunuza dikkat edin, siz bu milletin vekilisiniz. 

Yani bizlerin vekilisiniz. Bizi temsil edin diyerek sizi Ankara’ya gönderdik. Biz bu millet adına sizlerin her sözünü her davranışını takip ediyoruz. Söylediğiniz sözleri ve davranışları size hatırlattık diye bize kızmayın, sadece bu milleti en iyi şekilde TBMM’de temsil edin. 

Sağlıcakla kalın Ali Bey…