AK Parti Genel Merkez Ar-Ge ve Eğitim Başkanlığı’nın düzenlediği Teşkilat Akademisi programı için AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanlığı titizlikle hazırlandı. Eğitim programına Ekrem Çelebi, Hulusi Şentürk, Efkan Ala, Ahmet Gündoğdu, Zafer Şahin, Serdar Tuncer, Bülent Tüfenkçi, Vehbi Vakkasoğlu, Mücahit Yanılmaz, Muhammet Alpkent ve Jülide Sarıeroğlu katıldı. 

“Asgari ücret bereketli olsun”

Programa AK Parti Afyonkarahisar Milletvekilleri Ali Özkaya ve İbrahim Yurdunuseven de katıldı. Burada bir konuşma yapan AK Parti İl Başkanı Hüseyin Ceylan Uluçay, “2022 yılında asgari ücretin en alt rakamı olarak belirlen 4 bin 250 TL’nin tüm işçi kardeşlerimize, asgari ücretten gelir ve damga vergisinin de alınmayacak olmasının da işverenlerimize hayırlı olmasını diliyorum. AK Parti hükümetlerimiz olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleri ile çalışanlarımızı fiyat artışları karşısında ezdirmeme kararlılığımızı ortaya koyan yeni asgari ücretin ülkemize ve milletimize bereketli olmasını diliyorum” dedi.

“Teşkilatlarımızı bilgilendiriyoruz”

Uluçay, “Değerli dava arkadaşlarım, bu toplantılarımızın asıl amaçlarından bir tanesi; Teşkilatımızın mahallesinden ilçesine, ana kademesine, gençlik kollarına ve kadın kollarına kadar olan teşkilatla birlikte öncelikli olarak bir araya gelmektir. Diğer amacıysa hükümet ve belediyeler olarak 19 yıldan beri yaptığımız hizmetlerin milletimize daha iyi anlatılabilmesi için hem genel merkezimizle, hem eski bakanlarımızla, milletvekillerimizden oluşan ekiple birlikte teşkilatımızı bilgilendirme amacıyla bir araya geliyoruz. Aynı zamanda biz eğitim derken sadece hükümet ve belediyelerin yaptıkları değil, birbirinden kıymetli hocalarımızla birlikte motivasyonda bilgilendirmeler, eğitimler de yapmak gayesiyle yola çıktığımızı bilmenizi istiyorum.” İfadelerine yer verdi.  

“Tek gayemiz üzerimizdeki deli gömleğini çıkarmaktır”

Uluçay konuşmasında şöyle dedi; Değerli yol arkadaşlarım öncelikli olarak Türkiye sevdası olmayan, vatandaşın derdiyle dertlenemeyen, Türkiye için, Afyonkarahisar için bir şey yapmanın derdinde değil, kendi kariyer planları ile merdiven siyaseti yapanlara, kapkaç siyaseti yapıp milletin alın terini faize mahkum etmek için millete rağmen çalışanlara, 80 yıldır emperyalist dayatmalara gıkını çıkaramayanlara karşı 2023 seçimlerini kesinlikle biz kazanacağız. Değerli dava arkadaşlarım benim buna dair inancım sonsuzdur. 2023'te büyük bir zaferle yine Recep Tayyip Erdoğan'ı Ankara'ya göndereceğiz ve o meşhur balkon konuşmasını yanında olamasak da televizyon karşısında hep birlikte izleyeceğiz. 

Değerli dava arkadaşlarım bugün ekonomide çok çetin bir yola girmiş bulunuyoruz. Bu yolda tek gayemiz; yıllar önce üzerimize giydirilen bu deli gömleğini çıkarıp atmak olacak ama kolay da olmayacak. AK Parti teşkilatları olarak bunun bilincindeyiz ancak her türlü zorluğa da göğüs germeye hazırız. Merkez Bankası’nın 18 Kasım'daki ekonomik görünüm raporunu yazan Şefik Çalışkan’ın bir mülakatını sizlerle paylaşmak istiyorum. 

“Mevcut para ve maliye politikası sorunludur”

“Ülkemizin bugünkü para ve maliye politikası; iş adamlarımızı sıkıntıya sokmak, işçilerimizi işsizliğe mahkûm etmek ve devletimizi de vergisiz bırakmak için kurgulanmıştır” diyen Uluçay sözlerine şöyle devam etti; Ülkemizin atmosferi yani para politikası zehirli, ülkemizin toprağı yani maliye politikası ise bataklıktır. İnsanımız, içinde bulunduğu atmosferi normal zannediyor, zemini ise ‘herhalde böyle olur’ diye düşünüyor. Gerçekte ise para ve maliye politikası, girişimcimizin kâr etmemesi, insanımızın işsiz kalması, devletimizin de sürekli borçlanması şeklinde bilinçli olarak kurgulanmıştır. Bu durum ülkemizi; siyasal olarak istikrarsız, sosyal olarak huzursuz, ekonomik olarak geri, psikolojik olarak gerilimli yapmaktadır.

“Türkiye Avrupa’nın niteliksiz işçi kaynağı olarak kurgulanmıştır”

“Ülkemize adeta deli gömleği giydirilen bu kurgunun başlangıcı 1947 Marshall yardımları ve Sovyetler’in baskısı üzerine Batı Blokuna demir atmamız ve nihayet 1952 NATO sürecidir” diyen Uluçay “Bu tarihten sonra ülkemiz, askeri ve ekonomik bağımsızlığını maalesef kaybetmiştir. Ülkemiz ekonomisi ve insan kaynakları, tamamen 2. Dünya savaşında yıkılan Avrupa’nın ayağa kalkmasına yardımcı olacak biçimde, stepne olarak kurgulanmıştır. Avrupa’da gıda açığını gidermek için ülkemize tarım makinaları verilirken, bu makinaların yerli üretimi için bırakın fabrika kurmayı, yedek parça üretimine bile izin verilmemiştir. Avrupa gıdada yeterli hale gelince, bu alanda destekler kesilmiş, bu defa madencilik ve ham madde alanında ülkemiz kaynakları kullanılmaya başlanmış ama bir tane bile ileri işleme madencilik tesisi kurulmamıştır. Mevcut sanayi tesislerimiz işlemez hale getirilmiş, uçak ve otomobil üretim girişimlerimiz engellenmiştir. Avrupa maden işini de diğer ülkelerle çözünce, bu defa çalışacak insan sıkıntısı çekmeye başlamış, Türkiye de Avrupa’nın mesleksiz, niteliksiz işçi kaynağı olarak kurgulanmıştır” dedi.

“Büyük kalkınma hamlesinin önü bu defa kesilmeyecektir”

Uluçay, “Ülkemizin siyasi ve ekonomi politiği, ABD tarafından kendisinin siyasi mandası, askeri ve ticari pazarı; Avrupa’nın da önce ham madde ve insan kaynağı, şimdi de sıcak para ve ticari pazarı olarak tasarlanmıştır. 1950’den bu yana siyasilerimizin Sovyet korkusu yüzünden ülke olarak ABD ve Avrupa’nın siyasi ve ekonomik zulmüne katlanmak zorunda kaldık. Her ne hikmetse ülkemizdeki tüm ağır sanayi tesisleri de düşman bilinen Sovyetler tarafından kurulmuştur! Bu deli gömleği bize 1947’de giydirilmiş ve tipik IMF reçetesi olarak nitelenen yüksek faiz, düşük kur olarak karşımıza çıkmıştır. Bu sistem artık sonuç vermiyor, sonuç vermeyen sistem de yeni bir sisteme gebedir. Türkiye’nin asırlardır defalarca teşebbüs ettiği ancak her seferinde yarım kalan, hatta geriye giden büyük kalkınma hamlesinin önü inşallah bu defa kesilemeyecektir. Değerli yol arkadaşlarım cihan, bir dirilişin sancılarını çekiyor. Allah’ın izni ile bilesiniz ki kutlu doğum çok yakındır. 

“Erdoğan milletimizi ekonomik esaretten kurtarmak için mücadele ediyor”

Uluçay “Bir baba nasıl ki evladını bataklıktan kurtarmak için mücadele ediyorsa, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da Müslüman milletimizi asırların ekonomik esaretinden kurtarmak için mücadele ediyor. Saygı duyuyor, sonuna kadar sahip çıkıyoruz. Rabbim güç kuvvet versin, ömrünü de boyu gibi uzun eylesin. Zorlu bir süreçten geçiyoruz ama inşallah feraha ereceğiz. Ancak bu günlerde akıllarınca bu süreci kendilerine göre fırsata çevirmeye kalkan zalimler görüyoruz. Üç gün önce araç stokçularına operasyonlar başladı, sonra sıra buğday, tahıl, yağ stokçularına gelecek. Ve son vuruş da inşallah dolar stokçularına olacak. Karşınızda 1 milyon dolara muhtaç bir ülkenin hükümetleri yok, Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde büyük Türk devleti var ve stokçuların da her biri birer birer bu devletle tanışacaktır. İçinizi ferah tutun değerli dava arkadaşlarım. Korkmayın, üzülmeyin, yese kapılmayın. Allah bizimledir. Bu ülke 19 yıldır Recep Tayyip Erdoğan’ın yönettiği bir ülkedir.  Evet, 19 senedir bize bolluğu veren devletimize 1 sene dalandım diye yüz çevirecek, küsecek, kırılacak değiliz. Ben şahsım adına nankör olmaktan Allah’a sığınırım” dedi. 

İttifakın adayında PKK terör örgütünün fikri alınacak iddiası

PKK ve FETÖ terör örgütlerinin desteklediği bir ittifak olduğunu kaydeden Uluçay sözlerini, “Bu ittifak; Ekonomik geçiş sürecini istismar ve sabote ederek seçim yapılmasını talep eden bir ittifaktır. Erken seçim istiyor ama ortak adaylarını dahi belirleyemiyorlar. Biri çıkmış diyor ki ‘efendim adayımızı açıklarsak yıpranır, paçavraya çevirip 3 ayda posasını çıkarırlar.’ Adama sormazlar mı; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 20 senede yıpranmıyor da sizin adayınız niye 3 ayda yıpranıyor? Adayınızı Kandil mi belirleyecek, dış güçler mi? Zira CHP Genel Başkanı “ittifak kabul ederse aday olurum” diyor. Peki bu ittifak kim? Bu ittifak HDP, HDP kim PKK terör örgütünün siyasi kanadı. Öyleyse adayı kim belirleyecek; Elbette PKK terör örgütü. Terör örgütünün talimatı ile kabulüne HDP karar verecek. Demek ki ayakları üzerine basan bir adayları bile yok ama tutarsızlıktan erken seçim istiyorlar! 9 Seçim kaybedip fındığı Urfa’da yetiştirenler, düzü varken ters merdivene binenler, olmayan başbakanlık makamını isteyip Mersin’i güneydoğunun incisi ilan edenler, Afyonkarahisar’a gelip esnafımızın şekerinin tadını beğenmiyor. Esnafımızın da kantarı belindedir, kime nasıl davranacağını iyi bilir” ifadeleri ile noktaladı.