Evet, bugün Kavlen dergisi genel yayın yönetmeni Barış Ünlü ile birlikteyiz.Kendisiyle Kavlen Dergisi hakkında söyleşimizi gerçekleştireceğiz.

-Evet, Barış Bey “Kavlen” dergisi nasıl kuruldu? Bu güzel serüven ne zaman başladı?

Dergi fikri ben ve yol arkadaşım Yavuz Hoca ile her zaman düşündüğümüz bir şeydi ama bir türlü bunu başlatma fırsatı önümüze çıkmamıştı. 2021 yılının Mayıs ayına gelindiğinde Yavuz Hoca’mın başından geçen üzücü olaydan sonra kararımızı artık verdik.

Yavuz Hoca’m değer verdiği ve sevdiği insandan ayrılmıştı. Hayalleri ve kalbi kırıktı. O da benim gibi her zaman edebiyata gönül veren birisiydi fakat bu sevgisi değer görmüyordu. Biz de 27 Mayıs 2021 gününün akşamı bir dergi kurmaya karar verdik.

İşte o günden sonra dergimize destek verebilecek değerli yazarları toplamaya başladık. Sağ olsunlar hiçbirisi bizi kırmadı ve “Kavlen” dergisinin serüveni bu şekilde başladı.

-Barış Bey güzel bir hikâyeymiş. Peki, “Kavlen” ismi nasıl ortaya çıktı. Fikir kimden geldi?

 Bu da ilginç bir hikâye oldu bizim için. Bir gün Yavuz Hoca’m ile birlikte kaldığımız Sinanpaşa ilçesinden Afyon’a doğru seyahat ediyorduk. Tabii aklımızda binlerce isim geçiyordu. Aslında her biri birbirinden güzeldi. Birçok isim arasında gidip gelirken ben, bir anda fikirlerimizi, hislerimizi ve duygularımızı sözle anlatacağız, dedim. Sonrasında kavil kökünden türeyen ve sözle, söz yoluyla anlatma anlamı olan “Kavlen” ismi dilimden dökülüverdi.

Tabii bu ismi aklımıza gelir gelmez dakikalarca düşündük yine. Başka isimler olabilir mi diye de düşündük ama kararımız artık belliydi. Çünkü “Kavlen” ismi, tam da bizim isteyebileceğimi bir isimdi ve bu dergide yazılacak her eser, söz yoluyla anlatacaklarımızdı. İşte bu şekilde edebiyat dünyasının içerisine kimsenin aklına pek gelmeyecek bir isimle giriş yapmış olduk.

  • Derginin kuruluş hikâyesi gibi ismi buluş şekliniz de güzelmiş. Sıradaki soruya gelecek olursam dergide amacınız ne? Neyi başarmak istiyorsunuz?

     Bizim amacımız çok net. Siyaset, küfür, hakaret veya cinsellik olmadan sadece edebiyatı düşünen insanlarla bir şeyler yapabilmek. Ancak bu şekilde istediğimiz ya da hedeflediğimiz hayalleri gerçek yapabiliriz.

     Hayallerimiz var! Bu sonsuz derya misali edebiyat çölünde kalemlerimiz döndüğünce bir şeyler yazıp anlatmak. Anlattıklarımızla bir kişi de bile olsa ışık yakabilmek. Zihinleri, edebiyatın gücüyle yoğurmak ve geleceğe bu hedef doğrultusunda ilerleyebilmektir. Bu şekilde edebiyat sevdalılarına ve okuyucularımıza hayallerimizi aktarabilmiş olacağız. Tabii zaman ne gösterir bilinmez ama elimizden geldiğince bu işi yapacağız.

  • Dilerim hayallerinize ve hedeflerinize en güzel şekilde ulaşırsınız. Şimdi en önemli ve son sorumuza geliyorum. Dergide yazar kadrosu hakkında neler düşünüyorsunuz? Bize biraz onlardan söz eder misiniz?

     Hepsi birbirinden değerli insanlar. Öncelikle kurucu üyelerimizden başlayayım. Ben, Yavuz Hoca’m ve Hakan Hoca’m üniversiteden arkadaşız. Aynı bölümde okuduk ve hayallerimizden birisi böyle güzel bir dergi çıkarmaktı. Bunu başardık. Ardından edebiyat ve çizgi roman sevdalısı abim Selçuk Ünlü var. Onun dışında dizgi, tasarım ve daha birçok konuda hep yanımızda duran İbrahim Öz var.

     Kurucu üyelerimiz dışında, tarih alanında uzman ve hocam olan Naci Yengin var. Ardından yine üniversiteden hocam olan ve kalemi kuvvetli Şerif Kutludağ var. Belki bazılarına çok ilginç gelecek olsa da şimdilerde lisede olan ama ortaokuldayken şiirlerine ve yazılarına güvendiğim öğrencim Saime Özkan var.

     İngilizce öğretmeni olan ve kalemi şiir gibi olan Rana Babaoğlan, felsefi sözleri ve kalplere işleyen sözleriyle Filiz Çakmak var. Bunların dışında bir zamanlar beraber görev yaptığım Caner Arı Hoca’m da var. 

     Kardeş dergilerimizin kurucuları da dergimizde yer almakta. “Khalkedon” dergisi kurucuları Serap Fidancı ve Esma Bağcı da bizimle birlikte aynı yolda yürümektedir. Tabii bunun dışında “Sinada” dergisi imtiyaz sahibi, değerli dostum ve öğretmen arkadaşım Hasan Başdemir de bu dergide yer almaktadır.

     Mükemmel şiiriyle bizlere destek olan Gülzade Atik, Haldun Öztürk, Semih Öngün ve Cafer Tayyar Taşyürek gibi değerli isimler de bu güzide dergide yer almaktadır. Bunun dışında kitap tanıtımlarıyla dergimize renk katan Ebru Değirmenci ve Feyza Uçak da okuyucularımıza farklı türden birçok değerli eseri tanıtmaktadır.

     Gezip gördüğü yerleri anlatacak olan ve dergimizde bambaşka bir tat katacak olan Özden Aşar Coşar da bu dergidedir. Onun dışında yazarlığa bu dergiyle başlayan Fatime Ordu da bulunmaktadır. Ayrıca tatlı eser ve yazılarıyla Nagihan Özen ve Merve Söyler Hanımlar da bu derginin bünyesindedir. Afyon’da görev yapan Necdet Duman Hocamız da aramızda yer almaktadır. Son olarak “Güldür Güldür Show” yazarlarından olan Uğur Güvercin de bizlerle yer almaktadır.

     İşte böyle büyük ve güzel bir aileyiz biz. Tabii bu değerli yazarlarımız dışında “Sizden Gelenler” köşelerimizde şiir, deneme, öykü vb. daha birçok türde eseri de yayınlamaktayız. Amacımız başta da söylediğim gibi dilimizin döndüğü ölçüde saygı ve sevgi çerçevesinde değerli okuyucularımıza bir şeyler aktarabilmek. Umarım bunu başarırız ve edebiyat dünyasında biz de kendimize bir yer buluruz.

  • Evet, Barış Bey çok teşekkür ederiz bu güzel sohbet için. İşte değerli okurlarımız “Kavlen” dergisinin hikâyesi, yazarları ve gelecekteki hedefleri bu şekildedir. Kendinize iyi bakın ve başka bir röportajda buluşmak dileğiyle…