Girişimciliğin ve başarının bir reçetesi yoktur.Girişim ve başarı hikayelerinin altında sihirli bir formül de yoktur.İstemek ve inanç vardır. Eğer fikrinizde inanç varsa sonuç mükemmel olacaktır. “İnanmak, başarmanın yarısıdır” sözü aslında bütün her şeyi özetlemektedir.

Son yıllarda iş hayatında  birçok azimli kadın inançları ve hayallerinin peşinden koşarak girişimciliğe yöneliyor.Birçok kadın girişimci  kendi hedefleri ve yetenekleri doğrultusunda büyük adımlar atmayı başarıyorlar.Her geçen gün kadın girişimci sayısı da artış göstermeye devam ediyor.Hem anne hem eş hem de çalışan kadın olma misyonunu başarıyla sürdürüyor aynı zamanda artan bir başarı oranı ile de sürdürebilirliği kanıtlıyorlar.Girişimci bir kadının iş dünyasındaki ataerkil düzen karşısında sergilediği bu tutuma hayran kalmamak elde değil.

Bugün kadınların iş dünyasının farklı sektörlerine yaptıkları dokunuşların başarılı bir örneğinden bahsedeceğim.İşte hayallerinin peşinden koşan kadın girişimcilerin başarılı hikayelerinden birisi de Afyonkarahisar’da..Kendisi aynı zamanda TOBB Afyonkarahisar Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi üyesi. Başarılı bir girişimci kadının sahip olması gereken özellikleri anlamak için, girişimci kadının  içinde bulunduğu çalışma ortamını da iyi anlamakta fayda var düşüncesiyle çiftliğini ziyaret ettim.Afyonkarahisar’da kurduğu girişim projesinde, daha çok erkek egomanyasında bir sektör olan Büyükbaş hayvancılıkla uğraşıyor.

Antalya’dan 5 yıl önce Afyonkarahisar'a yerleşen, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumundan  aldığı destekle kurduğu  27 bin metrekare alana sahip çiftlikte süt üretimi yapan süt ve süt ürünleri teknikeri olan Nilgün Yıldırım hanım 2 çocuğunun yanı sıra kızlarım dediği hayvanlarının da her şeyiyle yakından ilgileniyor.

Merkeze bağlı Saadet Köy sınırları içinde bulunan çiftliğinde 300 süt ineği ve buzağılarıyla çiftlikte yapılması gereken her işe aktif olarak katılıyor.Afyonkarahisar’da bu sektörde tek kadın işletmeci.

Hayvanları yakından izleyip sabah erken saatlerde sağımla başlayan çalışma temposunda süt verimlerini kontrol ediyor ve yeri geliyor doğum yaptırıyor.En büyük yardımcısı da dünyalar tatlısı annesi. Doktor olan eşi ise Antalya'da görev yapıyor.

İçindeki enerji,heyecan ve gözlerindeki sevgiyle kızlarım diyerek sevdiği simental ırkı hayvanlarıyla konuşuyor okşuyor birebir yakından ilgileniyor.İşletme sahibi, bir anne, bir kadın girişimci olunca çiftlikteki hayvanlara annelik yapınca başarısının arkasındaki en önemli etkenler arasında kadın ve anne olmasını anlıyorsunuz.

Çifliğinin bir rehabilitasyon merkezi olduğunu ifade eden Nilgün hanım haksız da değil.Bugün çiflikte ben ve arkadaşlarım bile zamanın nasıl geçtiğini anlamadık.En güzel duyguyu da buzağılara süt verirken yaşadık.Annelerinin yanında yeni doğmuş yavruları görmek ise ayrı bir duygu...Nilgün hanımın tabiri ile yaşadığımızı anladık.Bir kadın olarak zor bir işi üstlenmiş ve başarmış bir girişimci kendisi.Çalışma hayatı, özel hayatı ve sosyal hayatı ile kadın olarak topluma iyi bir örnek..İstemiş, inanmış ve sonuç mükemmel olmuş...

Bugün bir kere daha anladım ki

başarı asla tesadüf değil..

Sevgi, saygı ve muhabbetle...