“Ben açım” diye seslenmiştim bundan bir önceki köşe yazımda. 

Adalete olan açlığımı dile getirmiştim bundan önceki satırlarımda…

Bu yazıma pek çok yorum ve e posta aldım. 

Kimi sosyal medyadan kimi doğrudan köşe yazısının hemen altınadan seslendi. 

Kimi “bende açım” dedi

Kimi “hadi ordan” dedi…

Hakaret olmayan tüm yorumları yayınladık.

Eleştirilerin büyük bir kısmı benim A Haber ve ATV’de çalıştığım dönemle alakalı olmuş.

O günlerde AK Parti’yi övdüğüm dile getirilerek eleştirilmişim. 

Bana gelen eleştirenlerin büyük bir bölümü sahte profiller üzerinden yani trol hesaplar üzerinden gerçekleşmiş. 

Hepsine ilk ve son kez yanıt vereceğim. 

ULUSAL BİR MUHABİR OLMA FIRSATI YAKALAMIŞTIK

Önce şuna açıklık getirelim.

Ben yaklaşık 2 yıl boyunca A Haber ve ATV televizyonunun Afyon, Kütahya, Uşak ve Eskişehir noktasında bölge temsilcisi olarak görev yaptım. 

Bu zaman zarfı benim mesleki kariyerim noktasında çok verimli geçti. 

En önemlisi ulusal basın noktasında tecrübeler edindim.

Zeytin Dalı Harekatı’na katılıp kısa bir sürede olsa savaş muhabirliği yapma fırsatı yakaladım.

Tüm orada gördüklerimi, yaşadıklarımı, hissetiklerimi Afyon’un en köklü gazetesi olan Türkeli Gazetesi’nde gün be gün yazdım. 

Antalya’da hortum felaketinin yaşandığı seralar bölgesinde sayısız canlı yayınlar gerçekleştirdim. 

Mesleki kariyerimin yanında Anadolu’nun her köşesinde, İstanbul’da, Ankara’da, Çanakkale’de, Muğla’da, Konya’da, Kayseri’de, Antep’te, Adana’da, Trabzon’da, Samsun’da, Erzurum’da, Tokat’ta dostluklar, arkadaşlıklar kurdum. 

A Haber bana ulusal bir muhabir olam fırsatı sundu. 

Bende bunu en iyi şekilde değerlendirdim.

AFYON’UN TANITIMINA KATKI SUNDUK

Sadece kendim açısından değil, Afyonkarahisar anlamında da çok iyi değerlendirdiğimizi düşünüyorum.

Bu süreçte Afyonkarahisar’ın tüm değerlerini canlı yayınlarla Türkiye’ye duyurma fırsatı yakaladık. 

Afyon’un mutfağını, tarihini, kültürünü, sanatını, yaşamını televizyon ekranlarına taşıdık. 

Ulusal televizyonların ilgi göstermediği bir şehirde bazen günde sayısız kez canlı bağlantılar yaptık. 

Arşivleri taradığınızda bunları göreceksiniz. 

Bizim siyasi noktada yayınlarımızın bir elin parmağını dahi geçmediğini, tamamen şehri tanıttığımızı fark edeceksiniz. 

Bunun için o dönemde Facebook ve Youtube üzerinden kurduğumuz “Afyon Tv Arşivi” sayfalarına bakabilirsiniz. 

Size ne tür yayınlar yaptığımızı net bir şekilde ortaya koyacak. 

A HABER’DEN NEDEN AYRILDIK?

A Haber herkesin bildiği gibi ideolojisi olan bir kanal. 

Bu ideoloji bugünün iktidarına açık bir şekilde destek veriyor. 

Beğenirsiniz yada beğenmezsiniz.

Bana göre medyanın fikriyatı olmalı, bunu kabul ediyorum ama medya herkese yer vermeli/verebilmeli.

Herkesi dinleyebilmeli. 

Bu A Haber’de dün yoktu, bugünde yok.

Ben bunu dün de eleştiriyordum, bugünde eleştiriyorum.

Benim yanımda olanlar bu eleştirilerimin şahididir. 

Zaten bu fikri ayrılıklar, bizleri kanaldan günden güne uzaklaştırmıştı. 

Tabi başka şeylerde yaşadık. 

Ama bunların yeri şimdi değil. 

Belki bir kitabın sayfalarında yaşadıklarımızı anlatacağımız günler gelecektir. 

Netice itibariyle yollarımızı ayırdık.

Ben güzel anılar ve dostluklar biriktirdim. 

Güzel tecrübeler edindim.

BÖYLE DOĞDUK

O tecrübelerden edindiğim ulusal bakış açısının farkını bugün Afyon Postası’nda ki nitelikli ve kaliteli haber sunumu ile ortaya koymaya çalışıyoruz.

Burada başarılı olduğumuzu her ay Google’dan gelen verilerden net bir şekilde görebiliyoruz. 

Kısa sürede Afyon’un tamamımın takip ettiği dijital bir gazete oluşumuzun ardında buralarda edindiğimiz tecrübe ve oluşturduğumuz kaliteli kadromuza borçluyuz.

Tabi en büyük başarı kaynağımız objektif ve tarafsız oluşumuzdur.

Biz bunun farkındayız.  

Uzun zamandır özlemini duyduğumuz çok sesliliği biz başka bir yerde bulamayınca kendi yolumuzu çizmek istedik.

Çizdikte… 

Afyon Postası böyle doğdu.

ÖZLEMİNİ DUYDUĞUMUZ MECRAYA KAVUŞTUK

Herkesin konuşabildiği, derdini anlatabildiği bir mecra inşa etmek istedik. 

Eleştirelim, yanlışa yanlış doğruya doğru diyelim istedik.

Herkes konuşsun istedik. 

Bunu yaparken kimsenin yalakası olmayalım dedik.

Onurlu ve bağımsız bir gazeteci olalım dedik.

Bunu şimdiye kadar koruduk.

Bundan sonrada koruyacağız. 

Cesur, kararlı, onurlu ve namuslu bir gazeteci olmaya ant içtik. 

Bu böyle biline…

BİZ HALKIZ

Gelen eleştirilerde tavsiyelerde vardı. 

“Ne sağa ne sola gitmeyin” diye tavsiyeleriyle yönlendirmeye çalışan değerli okurlarımız vardı. 

Onlara söz veriyoruz. 

Biz ne sağdayız, ne soldayız. 

Biz tüm muhalif ruhumuzla iktidarında, muhalefetinde karşısındayız. 

Biz sadece halkın yanındayız. 

Çünkü biz halkın ta kendisiyiz.