Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı tarafından yapılan, “Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması" 2021 yılı raporunda Afyonkarahisar’daki iki üniversitenin içler acısı durumu ortaya çıktı.

Raporda Afyon Sağlık Bilimleri Üniversitesi(AFSÜ) 198 üniversite arasından 119’ncu sırada, Afyon Kocatepe Üniversitesi(AKÜ) ise 145’nci sırada kendisine yer buldu.

2020 yılındanki raporda AFSÜ 117’nci sırada, AKÜ ise 136’ncı sıradaydı.

Raporun ayrıntılarını ilk olarak Afyon Postası detaylı bir şekilde okuyucuları ile paylaştı. 

Kısa süre sonra haber ajansları vasıtasıyla konu geniş kitlelere yayıldı. 

Biz “Afyon’daki iki üniversite sınıfta kaldı” başlığıyla okuyucularımıza bu haberi sunmayı uygun gördük. 

Bugüne kadar öğrencilere not veren üniversitelere öğrencilerde bu araştırma sayesinde not vermiş oldu.

Öğrenciler özetle hem Afyon Kocatepe Üniversitesi yönetimine hemde Afyon Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne çok anlamlı mesaj verdi. 

Üniversite yönetimlerinin bu mesajı iyi okuması lazım. 

Ben bu raporu şöyle okudum. 

Öğrenciler bu raporda “memnun değiliz” diyerek aslına şunu haykırıyor gür bir sesle…

-Ey üniversite yönetimi… Liyakatı unuttun, itaati ve yalakalığı esas aldın. 

-Ey üniversite yönetimi… Aynı kişiye birden fazla yöneticilik verdin. Hep aynı görüşten insanlarla çalıştın. Liyakati ayakların altına aldın, itaati, yalakalığı baş tacı yaptın. 

-Ey üniversite yönetimi… Bizimle iletişimi kestin. Bizi umursamadın. Bu yüzden senden/sizden, bu sistemden memnun değiliz. 

Raporu detaylarıyla okudum.

Gördüğüm başka bir tespit ise komşu illerimiz olan Uşak’ın, Kütahya’nın, Eskişehir’in bizden çok daha iyi bir konumda olmasıydı. 

Uşak 116, Kütahya 130, Eskişehir ise 30’ncu sırada. 

Çok net bir şey söylemek istiyorum.

Biz bu sonucu haketmiyoruz. 

AKÜ Rektörü Mehmet Karakaş’ın uzun yıllar üniversitede bulunması, üniversiteyi iyi tanıması bir avantaj. 

Sosyolog olması ayrı bir avantaj.

Özetle Mehmet Karakaş, AKÜ için bir fırsat… 

Ancak benim edindiğim bilgilere göre rektör hocanın etrafındaki kadro için aynı şeyi söylemek mümkün değil. 

Gördüğüm kadarıyla Türkiye’nin aynası konumunda AKÜ… 

Liyakat çoktan unutulmuş, itaat edenler ile yönetim (!) mekanizması oluşturulmuş, bu kişiler hint kumaşı misali birden fazla noktada yetkilendirilmiş. 

Şundan çok eminim, Mehmet Hoca, üniversitedeki sorunları çoktan tespit etmiştir. Kanayan yarayı ve tedavi sürecini ilk günden belirlemiştir. 

Ancak liyakatın olmadığı bir ortamdan başarı yerine yalakalık doğar. 

Bu noktada Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek ile aynı kaderi paylaşıyor gibi görüyorum. İki Mehmet’in talihsiz kaderi…

Allah yardımcıları olsun…

Allah biran önce kanserli hücreleri önce görmeyi sonra o hücrelere neşter vurmayı/vurabilmeyi nasip etsin. 

Böyle bir üniversitede ne olur diye soruyorum kendi kendime… 

-Bilgi üretimi yerine, dedikodu üretemi hız kazanır. 

-Pek çok donanımlı akademisyenin huzuru kaçar. (Büyük bir kısmının huzursuz olduğunu biliyorum. Vakti geldiğinde yazacağım.) 

AFSÜ’den bugün bahsetmeyeceğim. 

Çünkü orada ayrı bir vahim tablonun olduğu yönünde bilgiler alıyorum. 

Yakın zamanda bu bilgileri teyit edip yazarız elbet. 

AFSÜ içinde söyleyeceklerimiz olacak. 

Burada bizim basın mahallesine seslenmek istiyorum.

Köşe yazılarında “AKÜ şöyle harika, AFSÜ böyle müthiş” şeklinde yazan çok değerli büyüklerim…

Lütfen pembe bir tablo çizmeyi bırakın. 

Gerçekleri söyleyin. 

Söyleyin ki meseleler gizlenmesin, tüm sorunlar ete kemiğe bürünüp çırılçıplak ortaya çıksın.

Çıksın ki çözümün bir parçasıda bizler olabilelim. 

Özeleştiri yapmak gerekirse bizim basın mahallesi noktasında da memnuniyet araştırması yapılsa, uzun zamandır pek çok dersten sınıfta kaldığımız gün yüzüne çıkacak.

Tabi bu esnada bazılarımızın yüksek yalakalıktan üstün başarısına şahit olabiliriz.  

Neyse… 

Bu ülkede liyakatı tesis edebilmek ve gerçekleri konuşabilmek, umudu ile…