Türkiye’nin çeşitli noktalarındaki TOKİ, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’na ait okul ve hastane inşaatlarında çalışan 55 işçi, bu işlerle alakalı üst yüklenici olan Sayın İnşaat Prefabrik firmasının Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikasının önünde eylem yaptı. Yapı ve Yol İş Sendikası’na bağlı işçiler adına konuşan sendika yetkilisi Barış Kaya, en düşük inşaat işçisinin 40-50 bin TL maaş almasına rağmen burada maaşlarının asgari ücretten gösterildiğini öne sürerek, “Sayın İnşaat ücreti bölmüştür. Elden ve asgari olarak bölmüştür. Çalışma Bakanlığı’na sesleniyoruz. Bu ülkede herkes vergi vermek zorundadır” dedi. Kaya, 3-4 ay ile 7 aylık hakkını alamayan işçiler olduğunu söyleyerek sadece haklarını talep ettiklerini ifade etti.
Kaya’nın açıklamaları özetle şöyle:
“İŞÇİLERİN HAYATI İLE OYNUYORLAR, VERGİ KAÇIRIYORLAR”
Arkadaşlarımız TOKİ tarafından yapılan okul ve Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastane inşaatlarda çalıştı. Üst iş veren Sayın İnşaat. Bu şantiyelerde işçilerin ödemeleri ikiye bölünüyor. Elimizde belgeler var. Asgari ödeme ve elden ödeme yapılıyor. Bununla ilgili dekontlar elimizde. Burada işçilerin hayatı ile oynuyorlar. Vergi kaçırıyorlar. 55 inşaat işçimiz evine ekmek götüremiyor. İş kanununa göre üst iş verenin işçilerin haklarından sorumlu olduğunu ilettik. Diyalog halindeydik sürekli sorun pürüz çıkardı. Biz bu sorunu çözelim istiyoruz. Yaz demeden kış demeden çalışan inşaat işçilerinin hakları gasp edilemez. Bu ülkede kanun var. İnşaat işçileri ne alırsa vergisini ödüyor. Kira alırsa vergisini ödüyor. Asgari ücret üzerinden vergi ödüyor siz neden vergi kaçırıyorsunuz. Biz emekli olduktan sonra çalışmak zorunda kalıyoruz.
“40-50 BİN TL MAAŞ ALAN İŞÇİNİN MAAŞINI 17 BİN TL GÖSTERİYORLAR”
Geçen hafta 78 yaşındaki inşaat işçisi kalp krizi geçirerek öldü. Neden öldü? Bakın bugün en düşük inşaat işçisi maaşı 40-50 bin arasında. 17 bin TL asgari ücret gösteriyorlar. Biz emekli olduktan sonra da çalışmak zorunda kalıyoruz. Gösterdikleri ücreti vermiyorlar. Türkiye’nin bütün şantiyelerinde bu sorunu yaşıyoruz. Biz insanca yaşamak istiyoruz. Kimseden fazla para istemiyoruz. Biz sorun çözülmezse TOKİ’nin önüne gideceğiz. Arkadaşlarımızın hakları derhal iade edilmelidir. 7 aydır evine ekmek götüremeyen babalardan bahsediyoruz. Ne kadar sürerse sürsün sessiz kalmayacağız. Arkadaşlarımız bu konuda kararlı.
“7 AYDIR ALACAĞINI ALAMAYANLAR VAR”
Taşeron firma ile görüştük. Kendisi battığını söylüyor. Sayın İnşaat’ta hak edişi olduğunu söylüyor. Kendisine hak edişinin verilmediğini söylüyor. Verildiği takdirde işçilerin alacaklarını ödeyeceğim diyor. Ancak biz güvenemiyoruz. Borçları olan bir taşeron. Sayın İnşaat ile bu yüzden görüştük. Bu alacak zaten işçilerin dedik. Taşeronu aradan çıkaralım siz alacakları ödeyin dedik. Bu kadar basit bir sorun bu. Biz fazla para talep etmedik. Sadece haklarımızı talep ettik. Afyon’a geldik. Tüm arkadaşlarımız evlerini eşlerini çocuklarını bırakıp buraya geldi. İnşaat işçileri sömürülüyor. Sayın İnşaat önünde eylemimiz devam edecek. Herkesi hakları gasp edilen arkadaşlarımıza desteğe bekliyoruz. 7 aydır alacağını alamayanlar var. 3-4 aylık ücretini alamayanlar var. Bunu talep ediyoruz.
FİRMANIN AVUKATI: MAALESEF BİZ FİRMAYA ULAŞAMADIK
Firmanın Avukatı Ali Karagüllüoğlu’da basın mensuplarına konuşarak, “Bu problem ile ilgili başından beri ben ilgileniyorum. Arkadaşların anlattığı konularla ilgili eksiklikler hatalar ve maalesef yalanlar var. Kendileri bizim alt yüklenici firmamızın çalışanları. Çalışanların bir bölümü daha önce geldi. Taşeron firma ile arabuluculuk yapılması noktasında kendilerini teşvik ettik. Bir dava açsalar 3-5 yıl sonra alabilecekleri belgeyi almalarını zaten biz sağladık. Bununla beraber bu belge ile dava açma hakları varken buna başvurmadılar. Sendika ile görüşmüşler. Geçen hafta aradılar davet ettik görüştük. Nasıl çözebiliriz bunu konuştuk. Bizim doğrudan işçilerin ücretlerini ödeme şansımız yok. Alt firmayı es geçemeyiz. Bizim bu firma ile mutabakat yapmamız lazım dedik. Bundan sonra ödeme yapabiliriz dedik. Ama maalesef biz firmaya ulaşamadık. Dedik ki siz ulaşabiliyorsanız siz yönlendirin gelsin anlaşalım ödemelerinizi yapalım. Daha sonra aradılar bulduk dediler, kardeşi var dediler bu kişide vekalet var dediler. Gelen vekalet mal alım satımı ile ilgili. Bu vekaletle olmaz diye kendilerini aradım söyledim. Vekalet verdirebiliyorsanız gelsin kendisi anlaşsın dedim. Çünkü bunun altında da bir şey olabilir. Biz adamı zor tutuyoruz kaçacak falan dediler. Notere göndereceğiz, kaçarsa ağzını burnunu kırdıracağız dediler. Böyle olmaz dedik, şirket yetkilimiz ile gittik. Biz çözüm için elimizden geleni yaptık. Biz bu alt firmaya tüm ödemeleri yaptık. Hukuki olarak yapılabilecek her şeyi yaptık. Vicdanen rahatız. İşçilerin alacaklarını da almasını istiyoruz ama bu zor kullanarak birilerini tehdit ederek alınacak bir şey değil.” dedi.
GERİLİM YAŞANDI, POLİS MÜDAHALE ETTİ
Bu sözler üzerine işçiler, “Sendika ile hareket ederseniz size bir kuruş vermeyiz dendi. Anayasal suç işleniyor” diye bağırmaya başladı. İşçilere karşı firma personeli olduğu anlaşılan bir kişi de bağırarak, “İstediğin hak olsun, bir sus, burada biz konuşuyoruz. Susacak ama” dedi. Bu esnada taraflar gerilince araya polis ekipleri girip tarafları yatıştırmaya çalıştı.
İşçiler haklarını almak için eylemlerine devam edeceklerini belirtti.
