Türk-İş’e bağlı sendikaların üyeleri, Afyonkarahisar’da Ali Çetinkaya Garı önünde bir araya gelerek geçim sıkıntılarına ve toplu sözleşme sürecine dair basın açıklaması yaptı. Açıklamayı yapan Demiryol-İş Sendikası Afyon Şube Başkanı Ali Aydın, “Artık yeter, sabrımız taştı!” sözleriyle hükümete seslendi.

“Toplu Sözleşme Değil, Toplu Oyalama!”
Ali Aydın, 2025 yılı Toplu İş Sözleşmesi sürecinde işçilerin taleplerinin karşılanmadığını vurgulayarak, “Geçim derdi büyüdü, bu teklif toplu sözleşme değil, toplu oyalamadır! İşçiyi, emekçiyi açlığa mahkûm etmektir!” dedi. Taleplerin karşılanmaması durumunda eylemlerin büyüyerek süreceğini dile getirdi.
“Mutfakta Yangın Var, TÜİK Hâlâ Güzel Havalardan Bahsediyor”
TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerinin gerçekleri yansıtmadığını belirten Aydın, “Biz pazarda, manavda, sokakta gerçek enflasyonu yaşıyoruz. Cebimizdeki üç kuruşla geçinmeye çalışıyoruz. Gerçekleri görmek isteyenler TÜİK raporlarına değil, işçinin boş tenceresine baksın!” ifadelerini kullandı.
“Vergi Yükü İşçinin Sırtında”
Ali Aydın, maaşların vergilerle daha hesaba yatmadan eridiğine dikkat çekerek, “Az kazanandan çok vergi alan bir sistemde adalet olamaz. Yanlış ekonomik hesapların faturasını biz işçilere kesemezsiniz. Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz!” dedi.
“Direne Direne Kazanacağız!”
“Eylemse eylem, grevse grev” diyen Aydın, “Zaten aç kalan da çalışan da biziz. İşçiyiz biz, hakkımızı alana kadar susmayacağız!” sözleriyle açıklamasını tamamladı.
Muharrem Uslu: Kaybettiklerini yönetime sorsun
Türk İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu, “Türkiye’de şu an da 20 Milyon kişi açlıkla karşı karşıyayız. Dün bir arkadaşla karşılaştım. Ekonomisi iy olan bir arkadaş… Ben kendi ekonomime baktım durumum iyi dedi, ben kazandım dedi ben destekliyorum dedi. Bende kendisine dedim ki bu asgari cüretlinin memurun emeklinin durumu ilgilendirmiyor ben kendi ekonomime bakarım dedi. Herkes kendi ekonomisine baksın. Uzun süredir 20 yılın üzrinde bir iktidarımız var. Bu süreçte ekonominin bu noktaya gelmiş olması bundan sonraki ekonomi ile ilgili söylevlerin boşa çıkacağını ben işareti olarak görüyorum. Hepimiz bundan sonra Türk İş’ten gelen talimatları en iyi şekilde uygulamak sendikanın arkasında durmak hepimizin asli görevi olmalı. Herkes hesabını yapsın. Bundan sonra siyasete bakarken kesinlikle herkes desin ki ben şunu kazanmıştım bunu kaybettim, kaybettiğini yönetimlerden sorsun. Bu sorguları soran bir millet değiliz maalesef… Bundan sonraki eylemleri birlikte soracağız.”